Payidar - Galata - İSTANBUL

Yazar: Fuat Ş. • 17 Mart 2017 • Restoranlar (Davet Yorumları)

Şişhane metrosunda indikten sonra İstanbul'daki en büyük Yahudi toplumu ibadethanesi olan Neve Şalom sinagogunun yanında bulunan ve eskiden bir Yahudi ailesinin yaşadığı binada hayat bulan Payidar Galata, görülmeye ve gidilmeye değer bir mekan. Öncelikle binadan bahsetmek istiyorum. Galata’da Büyükhendek Caddesi’nde 1800’lerde hatta daha da eski olabileceğini duvardaki panolara dayanarak söyleyen Vildan Hanım binanın (Payidar Galata) şimdiki işletmecisi. O zamandan bugüne üç farklı kadının elinde, farklı ruhlara bürünmüş. Bir zamanlar Miryam Shanman’ın, daha sonra Fortuna Strugo’nun yuvası olan binayı, günümüzde Vildan Şelale hayal ettiği yere dönüştürmüş.

Payidar Galata, Vegan Mutfağı’na has ve şefe özel lezzetlerin sunulduğu özel bir mekan bana göre. Bina tarihi dokusu korunarak restore edilmiş. Mutfağında Fransa’da eğitim almış deneyimli Şef Meltem Berton var. Bilindik tariflerin yanı sıra kendi reçetelerini de hazırlıyor; bu da mekanı yalnızca bölgede değil, İstanbul’da özel kılıyor. Binanın girişinde bulunan Payidar Galata'nın alt katı da bir o kadar güzel. Antika bir sobanın bulunduğu bir salon var burada ve mutfak bölümü. Oradan da bahçeye çıkılıyor. Havalar biraz daha ısınınca bahçede hizmete girer. Bir hafta içi sabahı kahvaltı için bulunduğumuz mekanda, Bahar dalı Kahvaltısını denedik. Bahar dalında neler mi var ? İki çeşit ev reçeli, ezine peyniri, eski kaşar, biberli lor, tereyağ,acuka, bal-kaymak, kuşburnu marmeladı, defnede bekletilerek servis edilen topi peyniri, çifte kavrulmuş ve lezzeti ağızda patlama etkisi yaratan tahin-pekmez, Ege’den getirilmiş zeytin çeşitleri, zerdaçallı sahanda yumurta, balkabağı püresi, vanilyalı ve üstü pudra şekerli pişi. Bu çeşitlere ilaveten tavada sucuğunu da denedik. Bütün bu çeşitler önce gözümüze sonra da midemize hitap etti. Kahvaltı sofrası çok zengindi ve inanın nereden başlayacağımızı bilemedik. Öncelikle beni en çok şaşırtan vanilyalı pudra şekerli pişisi oldu tek kelimeyle mükemmeldi ve daha önce bu lezzette pişi yememiştim. Birde pancar reçeli de beni çok şaşırttı hem pancar tadını alıyorsunuz hafif mayhoş ama reçel yani bu :) Bu arada reçellerinde şeker kullanmıyorlar :) Sonrasında Bir omlet denedik ki içinde olanlara inanamadık. Sayıyorum; Kereviz, havuç, kabak, mantar, pırasa, kuru kayısı, kuru incir ve tarçın. Bu omleti yediğinizde neler hissedeceğinizi ben söylemeyeyim en iyisi siz kendiniz deneyin ve mutlu olun. Evet bu kahvaltı sonunda ben çok mutlu oldum. Öncelikle Binanın ruhundan, sonrasında İşletmeci Vildan Şelale hanım efendinin yaklaşımından ve kahvaltı çeşitlerinden.

Payidar Galata'nın yemek menüsü de oldukça başarılı görünüyor. Henüz tatmadık fakat çeşitlere şöyle bir baktık, izmir kirde kebabından, le parisien köfteye, basilic somon’ a ve vegan yemeklerinden frezya, istiridye mantar şinitzel, türlü. Renkli çorbaları da var; Karnabaharlı ve balkabaklı mesela. Tatlılarında da meyve ağırlıklı bir sunum hakim gayet fresh. Payidar Galata dan ayrılmak istemedik resmen. Burada kahvaltı etmek, yemek yemek ya da sadece kahve içmek ne olursa olsun, buradaki samimi havayı solumak huzur verici. Payidar Galata için temennim ilelebet payidar kalmasıdır. #KanGurular Fuat Ş.

After you get off at Şişhane metro stop Payidar Galata is located in a building next to the Neve Şalom, the biggest Jewish sanctuary in Istanbul, where a Jewish family lived there once upon a time. It is a venue worth to visit and see. Firstly, I want to talk about the building. It is located on the Büyükhendek Street in Galata. Its age back to the 1800s maybe older than this according to the panels on the inside wall. Vildan Hanım is the last manager of the venue. It has converted different spirits in the hands of three women till now. It has become home respectively for Miryam Shanman, Fortuna Strugo. Vildan Şelale has converted here to the place which she dreamed. Here is a special venue where you can find vegan culinary foods or specialities of the chef. The building has been renovated by protecting its historical texture. Educated in France, experienced chef Meltem Breton is responsible for its kitchen. The ground floor of it is also nice. There is a saloon with distressed stove and kitchen area in here. You can exit to garden. When the weather heat more the garden will also be avaliable.

We tried spring branch breakfast on a weekday morning. What is the content of this breakfast ? Two kinds home made jam, aged kashar, white cheese, curd cheese with pepper, butter, honey-cream, rosehip marmalade, acuka, twice baked tahini-molasse, olive kinds from Aegean region, fried eggs with turmeric, pumpkin puree, pişi (leavened dough) with powder sugar topping. We also tried fried soudjouk. Breakfast table was very rich and we hesitated about starting from which kind. I especially liked the pişi. It was so delicious. Red beet jam was also astonished me. You can take the sour red beet taste but it is actually a jam. They do not use sugar in their jams. Later we tried an omelette we could not believe its ingredients. Cereal, carrot, zucchini, mushroom, dried apricot, dried fig, cinnamon. I will not tell you what you feel when you eat this omelette. Try it yourself and be happy. I become very happy thanks to kinds, manner of Vildan Hanım, spirit of the building.

The food menu of the venue looks successful. We did not try them yet but glanced the kinds. Izmir style Kirde kebab, colorful soups, le parisien meatball, basilic salmon, frezya, oyster mushroom etc. Their dessert kinds are mainly fruity and fresh. We did not want to leave here. It has a peaceful atmosphere whatever you do in here. My wish for Payidar is become constant forever. #KanGurular

Mükellef bir kahvaltı için nereye gitsek diye düşünüyorsanız dinleyin beni. Galata Kulesi'nin yanındaki sokakta bulunan PAYİDAR adlı mekan tam size göre. Sahibesi Vildan Hanım bu eski binayı kiralayıp restore etmiş. Adeta yaşayan bir tarih var burada. Eskiden yahudi bir ailenin yaşadığı 1800'lü yıllardan kalma bir ev. Onların eşyalarını ve fotoğraflarını da mekanda görebilirsiniz. Kahvaltıya oturmadan önce iki katlı mekanın her köşesini müze gezer gibi karış karış gezdim, size de tavsiye ediyorum. Alt katta arka tarafta güzel bir bahçesi var, havaların ısınmasıyla nefis kahvaltılara eşlik edecek.

İyi de ne yiyeceğiz bir bu kahvaltıda diyenler için: İki çeşit ev reçeli, kuşburnu marmelatı, tahin pekmez, biberli lor, bal kaymak, meyve kavurması, iki çeşit köy zeytini, bal kabağı püresi, çemen, beyaz peynir, eski kaşar, zerdeçallı sahanda yumurta, pişi ya da pancake, ekşi mayalı ekmekler, sınırsız çay Bahardalı kahvaltısı olarak geçiyor. İki kişi 70 ₺. Ürünler A kalite yerlerden temin ediliyor ( Mesela Karaköy Namlı gibi ). Özellikle haftasonu rezervasyonsuz gitmemenizi öneririm. Erdi K.

Neve Şalom'a komşu konumda bulunan mekan benim bildiğim kadarıyla iki kez el değiştirdi. Daha önce Nevşa ve Bestseller adlarıyla hizmet verirken iki ay kadar önce Payidar adını almış. Bu isim değişikliği aynı zamanda mekanın ruhunu da değiştirmiş. Eskiden iki farklı Yahudi aileye mesken olan tarihi evin bu özelliği dekorasyonla çok iyi vurgulanmış. Vildan ve Necla Hanım'ın çabalarıyla evdeki yaşanmışlık, eski fotoğraflar ve eşyalar ile güzel yansıtılmış.

Atmosferi ile çok özgün bir yer olan mekanda bahar dalı adını verdikleri kahvaltıyı denemeye geldik. Ahşap serviste sunulan kahvaltıda küçük tabaklarda bol çeşit sunuluyor. Böğürtlen ve pancar reçeli, kuşburnu marmelatı, bal kaymak, tahin pekmez, biberli lor, iki çeşit zeytin, iki çeşit peynir, acuka, balkabağı püresi, söğüş domates salatalık, kişnişli zeytinyağı geldi. Malzeme kalitesi ve sunum genel olarak iyiydi. Sadece kaymağı pek beğenmedim. Kaymak tercihlerini değiştirmeliler. Reçelleri şekersiz olmasına rağmen güzeldi. Özellikle hafif tadıyla pancar reçeline bayıldım. Bu kahvaltı kapsamında sahanda yumurta ile pişi veya pancake servis ediliyor. Ekstra olarak sahanda sucuk ile Payidar omlet denedik. Sucuk da başarılıydı. Omlet ise oldukça farklı ve lezzetliydi. İçinde kuru incir, kayısı, kereviz gibi farklı malzemeler vardı. Mekanın yarı Fransız şefi Meltem Hanım mutfağında özgün reçeteler denemeyi seviyor.

35₺' lik fiyatıyla oldukça doyurucu ve lezzetli bir kahvaltı. Fiyat bölge ortalamasına uygun. Sınırsız çay servisi olması da güzel. Kahvaltıda et ürünleri arayanlar için aynı fiyata sahanda yumurtanın sucuklu yumurta olarak sunulmasını önerebilirim. Mekanın sobalı alt katı ile henüz açılmayan arka bahçesi de çok keyifli. Mekanın tarihi atmosferi sizi derinden etkiliyor ve keyifle uzun bir kahvaltı yapmak için ideal bir yer. Bu anlamda kısa vadede bölgede ön plana çıkacağını düşünüyorum. Kahvaltı haricinde vegan seçenekler de olan alakart menüsü ile ekonomik fiyatlı öğlen menüleri de denenebilir. Erşen T.