Tatilimin bir akşamını bir fine dining restoranda geçirmek amacıyla günler öncesinden Çiy Restoran’da yer ayırttım. Selçuk’taki Yedi Bilgeler Bağı’nın içinde yer alan bu lokanta doğal malzemeleri mevsiminde kullanmaya özen gösteriyor. Damla Özay’ın şefliğini yaptığı mekânın zengin bir menüsü var. Yedi Bilgelerin tesisleri zaten etkileyici. Buna bir de Çiy’in atmosferi eklenince hoş bir mekân ortaya çıkmış. Restoranın kapalı alanı otel bölümünün avlusuna açılıyor. Duvarın birini kaplayan Dionysus çizimi harika duruyor. Kapalı bölüm oldukça geniş ve göz alıcı. Bahçe bölümü ise ona nazaran son derece sade.
Beş kişilik masamıza yerleştikten sonra sipariş verirken zor karar verdik. Mevsim gereği son yaz menüsü altında bir menü hazırlanmıştı. Soğuklardan iki adet çiğ karides söğüş (82₺), ara sıcaklardan ızgara bebek kalamar (98₺), iki adet dana bonfile (185₺) , deniz mahsullü ev yapımı spagetti (180₺), barbun (185₺) ve ızgara köfte istedik. Şarap olarak 2020 Khiron’u denemek istedik. Ağız hoşluğu olarak gelen tek lokmalık tuzlu taze baharatlı krep ikram edildi. Fesleğenli peynir kreması, balkabak turşu, kırmızı şaraplı çilek marmeladı içeren bu lezzet gerçekten ağızımızda bir hoşluk yarattı. Dengeli bir tadı vardı. Çiğ karides söğüş sade ve hafif bir lezzetti. Erik, salatalık, kırmızı soğan, kiniş, böğürtlen, kırmızı meyveli mayonez, bamya turşusu içeriyordu. Dana bonfile tercih edenler iyi pişmiş kıvamda istediler. Et oldukça kalın olsa da iyi pişirilmiş ve yumuşaktı. Klasik bir tat da olduğu için tereddütsüz beğenildi. Ev yapımı spagetti miktar olarak biraz az görünse de oldukça yoğun ve deniz mahsulü açısından zengin bir tabaktı. Ancak midyeleri biraz kumluydu. Benim tercih ettiğim barbun, otlu Karacadağ pirinci yatağımda üzüm ekşili fırın börülce eşliğinde sunuldu. Şahsen oldukça beğendim. Balık ve diğer malzemelerin uyumu mükemmeldi. Izgara bebek kalamarda ise yanık limon ile biber salçalı firik kısır vardı. Kalamarın tadı geride kalmamıştı ve ılık şekilde geldi. Özetle deniz mahsulü içeren tüm yemekleri beğendim. Khiron ise hafif tatlımsı ve gevrek tadıyla yemeğimize yakışan bir eşlikçi oldu. Ayrıca bir kadeh de Solon attica Cabernet Franc (70₺) denedim. Beyazdan sonra haliyle biraz yoğun gelse de yaz için abartı olmayan bir şaraptı.
Tatlı olarak 1693 adlı tatlıyı (75₺) dört kişi bölüştük. Kendine özgü ve lezzetli bir tatlıydı. Çikolatalı çiy keki, anasonlu yoğurtlu dondurma, kırmızı erik sos, çekirdek kakaolu kurabiye ve acı biber içeriyordu. Bu tatlının yancıları değişken, çikolata kısmı sabit kaldığı için çikolatanın ülkemize ilk kez girdiği yıl olan 1693’ün adı verilmiş. Yemeğin bitiminde de bize bir ağız hoşluğu yaşattı. Yazdığım yemekler, bir şişe Khiron ve iki kadeh kırmız şarap dâhil yemeğin maliyeti 1557₺ tuttu. Kuver ücreti olarak kişi başı 15₺ aldılar. Fine dining bir restoranda yediğimizi düşünürsek fiyatların normal olduğunu düşünüyorum. Şarap eşleşmeli tadım menüsünü denemek isterseniz en az bir gün öncesinden haber vermeniz gerekiyor. Bu menünün fiyatı 690₺ ve %10 servis ücreti alınıyor. Her zaman bu tarz bir yerde de yemek yemediğinizi düşünürseniz kabul edilebilir bir fiyat.
Mekân oldukça popüler. Kalkış saatimiz yaklaşırken neredeyse tüm masaların dolduğuna şahit olduk. Restoran ekibi özverili şekilde çalışıyor. Damla Hanım tüm masaları tek tek dolaşarak geri bildirim alıyordu. Kendisinden Ekim sonlarında buradan ayrılıp civarda başka bir yerde devam edeceklerinin bilgisini aldık. Adresi neresi olursa olsun bu ekibin mutfağından çıkanları denemek lazım. Kuvvetle muhtemel damağınız şenlenecek. Servis edilen şaraplar neredeyse yarı fiyatına mağaza kısmında satılıyor. #KanGurular Erşen T
I have made reservation many days ago at Çiy Restaurant to spend an evening in a fine dining restaurant. This restaurant, located in Yedi Bilgeler Winery, Selçuk is caring about to use seasonal ingredients. The venue has a rich menu created by Chef Damla Özay.
The facilities of Yedi Bilgeler is already impressive. When to add this the atmosphere of Çiy it is natural to emerge a nice venue. The closed section of restaurant connects to graveyard of hotel area. The drawing of Dionsyus covered one of the walls totally is wonderful. The closed section is very spacious and charming. Garden section is very plain according to here.
After we placed our 5-person table, we hardly decided our orders. They prepared a menu called “last summer menu” due to the season. We wanted two pieces raw shrimp cold cuts (82₺) from colds, grilled baby calamari (98₺) from hot starters, two pieces beef steak (185₺), homemade seafood spaghetti (180₺), red mullet (185₺) and grilled meatball. We wanted to try Khiron 2020 as wine. They offered salty crepe with fresh spices. This taste consists basil cheese cream, pumpkin pickle, strawberry marmalade with red wine created really a nicety in my mouth. It had a balanced taste.
Raw shrimp cold cuts was a plain and light taste. It was consisting plum, cucumber, red onion, coriander, raspberry, mayonnaise with red berry, okra pickle. The people who wanted beefsteak preferred it as well done. However, the meat was very thick it cooked as it wanted and soft. It liked without hesitating due to it is a classical taste. Homemade spaghetti seem a little in respect of portion but it was very dense and rich plate in respect of seafood. Nevertheless, its mussel were a bit sandy. The red mullet preferred by me served on the bed Karacadağ rice with herby and baked cowpea with grape sour. Personally, I liked it very much. The harmony of fish and other ingredients was perfect. Grilled baby calamari was consisting burnt lemon and firik bulgur with red pepper paste. The taste of calamari was not prevailed and served as warm. To sum up I liked all the seafood plates. Khiron has a crisp and light sweet taste. It became a matching accompanist with our dinner. Besides, I also tried a glass of de Solon Attica Cabernet Franc (70₺). Naturally, it became dense after white one but it is a literal wine for summer.
We shared the dessert called 1693 (75₺) as four person. It was a unique and delicious dessert. It was consisting chocolate Çiy cake, yoghurt ice cream with anise, red plum sauce, cookie with cacao bean and hot pepper. The chocolate part of it is stable; its garnitures are varying. They gave the name “1693” that is the first year chocolate came to our country. It blissed out an amuse bouche to us also after the meal.
The cost of the meal was 1557₺ including one bottle of Khiron, two glasses of red wine. Cover fee was 15₺ per person.If we think to have dinner in a fine dining restaurant, the cost of the meal is normal. If you want to try tasting menu with wine matching you have to inform at least one day ago. The price of this menu is 690₺ + %10 service fee. It is an acceptable price. If you think that you do not have food always at such a this place.
The venue is very popular. We witnessed that all the tables were almost full towards our leaving time. The crew were working devotedly. Damla Hanım was visiting the tables to take feedbacks. We took the information they will leave here and reopen in another place in the end of October. You should try the tastes coming from kitchen of this crew regardless where their address is. Probably your taste will experience a feast. #KanGurular
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erşen T. | 9 | 8 | 9 | 7 | 8.25 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
İletişim/Ulaşım
Adres: Caferli Köyü Zeybekler Sokak No: 6 Kuşadası - Aydın
Telefon: +90549 640 04 01