Yağmurlu olması beklenen ama sonradan güneşin açtığı bir Pazar günü Boğaz kıyısında düzenlenen meze festivaline katıldık. Giriş bölümünde atölye oturumlarına katılmak isteyenler için kayıt masası kurulmuştu. İki salonda üçer oturum olarak düzenlenen atölyeler için katılımcı sayısı elli kişiyle sınırlandırılmıştı. Kayıt olmak isteyenler kısa sürede kontenjanları doldurdu. Bu söyleşilerden iki tanesine katıldım.
Festivale katılan mekânlardan 12 tanesi gün boyunca hizmet verdi. Geriye kalan mekânlar, 16’şarlı iki grup halinde dönüşümlü olarak lezzetlerini sundular. Katılım gösteren 54 farklı firmanın bir kısmının lezzetlerini denedim. Feriye’nin alanı oldukça geniş, katılımcı sayısı izdiham yaratmayacak ölçüde olduğu için stantları gezme ve deneme anlamında bir sıkıntı yaşanmadı. Bu anlamda keyifli bir etkinlik oldu. Girişten sonra ilk tattığım lezzet Kokoreççi Baki Usta’dan çeyrek kokoreç oldu. Herkese standart çeyrek porsiyon servisini hafif kızarmış ekmeğin içine bol malzeme ve baharat koyarak hızla yaptılar. Ardından Yalı Beyi Midye’den midye dolma ve Basta’dan kuzu dürüm denedim. Humusçu Nedim Usta’nın humus ve bakla ezmesi de çok güzeldi.
Diğer stantlardan ağırlıklı olarak deniz mahsullü mezelerden denedim. İsli midye, kalamar yahni, salpa çiroz, taramalı kanepe benim için öne çıkan mezelerdendi. Antre Gourmet’in peynir çeşitleri ile Tıflıpaşa Helvacı’sının ürünleri de çok başarılıydı. Sınırsız meze tatmanın yanında ücretsiz iki içecek hakkı da vardı herkesin. Ekstra rakı içmek isteyenler makul fiyatlarla (tek yeni rakı 15₺, Ala yeni rakı 20₺) içmeye devam edebiliyordu.
İlk katıldığım atölye Evde Çilingir Sofraları temalı Mehmet Başkaya, Zafer Oyman ve Hazer Amani’nin anlatımıyla Ayça Budak’ın moderatörlüğünde düzenlenen atölyeydi. Hazer şefin hazırladığı falafel ve köz patlıcan eşliğinde bir kadeh rakı içtik. Ayrıca Hazer Şef evde hazırlanabilecek pratik meze tarifleri verdi. Mehmet ve Zafer Beyler rakının tarihçesinden, şerefe kelimesinin anlamından, tası tarağı tabirinin gerçek anlamından, çeşnigir kelimesinin çilingire dönüşmesinden bahsettiler. Bunlara kısaca değinecek olursam ayaklı meyhanelerin olduğu dönemde arakçıyan denilen esnafın gizlice rakı satması yaygındı. Bu esnafın müdavim müşterisi geldiyse cebinden ufak bazı mezeler de ikram ederlermiş. Eğer ilk kez gelen bir müşteri ise sadece rakı vermekle yetinir, rakıyı içen müşteri yumruğuyla ağzını silermiş. İşte yumruk mezesi tabiri böyle ortaya çıkmış. Bu esnaf zabıtadan kaçarken rakı tasını (tas-ı arak) hızla topladığı için tası tarağı toplayıp kaçmak deyimi ortaya çıkmış. Bir de yenilmese de sadece sofraya getirilip seyredilen mezeler de varmış. Göz mezesi olarak bilinen bu adette rakı içicisi sadece göz zevki için masada bazı mezelerin bulunmasını istermiş.
İkinci katıldığım atölyenin teması ise Sokak Lezzetleriydi. Mehmet Yaşin’in yönetiminde Alaf’ın şefi Deniz Temel’in hazırladığı denizkestanesi ve söğüşün tadına baktık. Sokakta satılırken rakı sofrasına meze olan yiyecekler hakkında konuştuk. Ciğer, midye, kokoreç, sakatat çeşitleri bunlardan ilk akla gelenleri. Bozcaada’da yılla önce tattığım denizkestanesinin tadına yeniden bakabilmek güzeldi. Her iki atölyede sohbet havasında bol rakılı geçti. Dünyada iki kadehle içilen ve uğruna sofra kurulan tek içki olan rakıyı yücelten bir etkinlik oldu. #KanGurular Erşen T.
We have joined to meze fest on a Sunday predicted rainy but it became sunny later at The Bosporus. There was a registration desk at the entrance section for joining to the workshop sessions. There were 50 persons quote for workshops arranged in two halls as three sessions. People who wants to register have fulled the quotes in short time. I joined two of them.
12 venues joining to the fest gave service all day long. Resting venues offered their tastes as rotational two group composing of 16 firm. I tried some of the tastes of joining 54 different firms. There was no boredom to stroll the stands and try. Because the area of Feriye is wide and the number of visitors is not too much. It became an enjoyable event in this sense. ¼sandwich intestine (kokoreç) from Kokoreçi Baki Usta became the first taste I tried after the entrance. They made service fast everyone as standard ¼ sandwich using ample ingredients and spices. Then I tried stuffed mussel from Yalı Beyi Midye and lamb wrap from Basta. The hummus and broad bean paste of Humusçu Nedim Usta were also very nice.
I have generally tried seafood mezes from other stands. Stewed calamari, smoked mussel, dried sarpa fish, tarama on canapés were yummy mezes for me. Cheese kinds of Antre Gourmet and products of Tıflıpaşa Helvacısı. Everyone can taste unlimited meze with two free beverages. If you want to drink extra raki, you buy it with affordable prices (single yeni raki is 15₺, Ala yeni raki is 20₺).
The first workshop I joined was the one with theme Çilingir Tables at Home. Ayça Budak moderated it. Participants were Mehmet Başkaya, Zafer Oyman, Hazer Amani. We drank one glass of raki with the falafel and smoked eggplant prepared by Hazer chef. He also gave some practical recipes made at home. Mehmet and Zafer Bey talked about the history of raki, meaning of “şerefe”, the real meaning of tası tarağı toplamak idiom, from çeşnigir to çilingir. As I mentioned these shortly, it was common to sell raki secretly by the artisan of arakçıyan at the era of portable pothouses. This artisan class offered some tiny mezes for their usual customers from his pocket. If you are a first time customer, you can only drink raki and clean your mouth with your fist. So, the idiom of fist meze has emerged in this way. They used to pack raki bowl (tas-ı arak) when they escape from police. The idiom of packing bag and baggage has emerged in this way. Besides, there were mezes only for watching even they do not eaten. Raki lover wants to found some mezes on the table just for his own visual pleasure on this tradition.
The theme of second workshop that I attended was Street Tastes. We tasted sea urchin and cold cuts prepared by chef of Alaf, Deniz Temel with the moderation of Mehmet Yaşin. We talked about the foods that became meze for raki table when they were selling in the Street. Liver, mussel, intestines, giblets kinds were first comes to mind. It was nice to eat sea urchin when I tasted many years ago at Tenedos. Both workshops passed in a casual atmosphere with ample raki. It became an extoller event for raki, the unique alcohol drink with two glasses and has a special table. #KanGurular
İletişim/Ulaşım
Adres: Çırağan Caddesi No: 44 Beşiktaş / İstanbul
Telefon: +90538 4832021