Uzun süredir yapmayı düşündüğümüz KanGurular Eminönü Lezzet Turunun birincisini geçen hafta sonu gerçekleştirdik. Neden ilk turunuz Eminönü'ne? diye sorarsanız. Verilecek cevap çok açıktır. Eminönü çeşitliliğin, lezzetin ve tarihin harmanlandığı gerçek bir gastronomi cenneti. Aynı zamanda turistik bir bölge olmasına rağmen uygun fiyatlara harika lezzetler tadabileceğiniz bir semt. Biz de bu düşüncelerle turumuza başladık.
Rotamızda 9 tane lezzet durağımız vardı. Kafamızdaki en büyük soru, bu 9 mekan için karnımız tıka basa doymadan hakettiği tadımı yapabilecekmiydik. Tura başlamadan birbirimize, her mekanda azar azar yememiz gerektiğini tembihledik. Sanırım bunu da başardık, çünkü tur sonunda hala açım diyen KanGurudaşlarımız vardı :)
İlk Eminönü turumuz için rotamızı aşağıdaki harita resminde görebilirsiniz.
We realized the first KanGurular Eminonu Tasting tour on last weekend. If you ask why did you prefer Eminonu for your first tour our reply will be so clear: Eminonu is a gastronomy eden was gathered of diversity, taste, and history at the same time although it is a touristic region you can try wonderful tastes with affordable prices. We started our tour with these thoughts. We had nine tasting stop on our route. The most important question for us was “Will we manage for these spots a tasting they deserved without as full as a tick.” We warned each other about the quantity of food we should eat in every stop before tour. I think we managed it. Because at the end of the tour some of us were still hungry:) You can see our route for the first Eminonu tour in the map below.
İlk lezzet durağımız, esas olarak lahmacunları ile ünlü Tarihi Ş.Urfa Kebap ve Lahmacun.
Yeni Camii'nin arka taraflarında bulunan mekan, çok hareketli olmayan bir bölgede. Dışarıdan baktığınızda bu semtte turistleri cezbedebilecek tipik bir mekan görünümünde. Bazı ürünlerinin başarılı olduğunu bilmesek girmekte tereddüt edebilirdik. Hava uygun olduğu için mekanın önünde bulunan dış masaları tercih ettik. Başarılı olduğunu duyduğumuz ve bildiğimiz ürünlerini sipariş ederek lezzet turumuza başlamış olduk. Lahmacun, Antep lahmacunu ve içli köfte tercihlerimiz oldu. Önden müessesenin ikramı çiğ köfte, lahmacunlar için de domates söğüş ve yeşillik masaya teşrif etti. Kebapların sergilendiği dolabın hemen yanı başında sempatik bir amca lahmacunları açıp fırına atıyor. Azar azar tattığımız lahmacunlar çıtır, malzemesi bol ve kaliteli. İçinde soğanla çoğaltılmış bir kıyma harcı yok yani. Lahmacunun acısı bol, Urfa Usulü. Antep biraz daha az acılı, bol kıymalı. İçli köftenin dış kabuğu kalın ve kuruydu, bizce başarısızdı. Lahmacun 4,5 TL, Antep Lahmacun 6,5 TL, İçli Köfte 5 TL. Lahmacun fiyatı biraz yüksek gibi gelse de kullanılan harcın başarılı olmasından durumu kurtarıyor. Lahmacunu için gelinebilecek bir mekan.
Not: Verdiğimiz puanlar, tattığımız lezzetler için geçerlidir.
Our first taste stop was the Tarihi Ş.Urfa Kebap ve Lahmacun famous with its lahmacun. The venue was located in the back of Yeni Mosque in a calm area. At first sight it was looked like a typical place charming tourists. We could hesitate to enter in if we did not know the success of some products. We preferred outer area due to the nice weather. We ordered lahmacun ( a Turkish pizza with spicy meat filling), Antep lahmacun and stuffed meatball. The venue gave us sliced tomato and greenery, raw meatball as offering. A sympathetic guy was spreading the dough for lahmacuns before baking. Lahmacuns (4,5 TL) were crispy, qualified and ingridents of them was ample. There was no increased minced meat by using onions filling in them. It was very hot, Urfa style. Antep version (6,5 TL) had less hot, rich minced meat. The stuffed meatball (5 TL) was unsuccessful. Its outer layer was thick and dry. It is deserve to visit for its lahmacun.
P.S: The points we gave are valid for the dishes we tasted.
İkinci lezzet durağımız Hocapaşa'nın eskilerinden popüler dönerci Kasap Osman.
Her zaman kalabalık olan bu mekanda içeride bulduğumuz bir masaya yerleştik ve porsiyon döner sipariş ettik. Turu erken tamamlamamak için porsiyon döneri ikişer kişi paylaştık. Döner kıyma katkılı, bazı bölgeleri fazla pişmiş ve biraz soğumuş olarak servis edildi. Kalın kesilmişti ve genel olarak lezzeti vasattı. Piyasada bulunan iddialı et yaprak dönerlerle yarışması çok zor. Güveç yoğurdu başarılıydı. Hocapaşa'nın şöhretini kullanan bir mekan imajı veriyor. Servis hızlı fakat özensiz. 110 gr. döner 15 TL. Tekrar döneri için geleceğimizi düşünmüyorum. Döneri kıyma katkılı olduğu için belki iskenderi denenebilir.
Our second taste stop was Kasap Osman the popular doner shop and one of the old places of Hodjapasha.This venue is always crowded so we sitted an empty place in the inner area and ordered doner as portion. We shared the portions as twosome. Doner was served as too cooked, added minced meat and a bit cold. It was sliced thinly and its taste generally average. It is very hard to compete with ambitious meat doners in the market. The casserole yoghurt was successful. Service was fast but careless. The price of 110 gr doner was 15 TL. I do not think we will revisit here for its doner. Its iskender kebab might be tested.
Üçüncü lezzet durağımız Tahtakale'nin tavuklu ve nohutlu pilavı ile ünlü mekanı, Tahtakale Pilavcısı.
Bildiğiniz pilav arabasının küçücük bir dükkanın önüne yanaşmış hali. İçerde küçük bir oturma alanı ve dışarıda tezgahın etrafında ve sokağın karşısında tabureli ufak masaları var. Biz gittiğimizde kalabalıktı fakat oturabilecek kadar tabure bulabildik. Büyük boy tavuklu ve nohutlu pilavlarımızı sipariş ettik. Önümüzde hızlı bir şekilde hazırlanan tavuklu ve nohutlu pilavı bazılarımız beğendi bazılarımız ise ortalama buldu yani karışık duygular hissettik:) İstememiş olduğumuz halde yanında ayran da servis edildi. Olsun o da iyi oldu. Etrafımızdaki müşterilerin pilavı ketçapla yemeleri garipti. Bizce o lezzeti katkılı ketçaplarla bozmanın hiç gereği yok. Bu bölgede hızlıca lezzetli karın doyurmak için başarılı bir mekan. Büyük boy tavuklu pilav ve ayran 6 TL.
Our third taste stop was the famous venue, Tahtakale Pilavcısı, with its rice with chickpea and chicken. It looked like a small rice car parked in front of the stall. There was a small inner sitting area and also some small tables and stools across of the street. It was crowded but we could found some stools to sit. We ordered big size rices. Rice was prepared fastly. Some of us liked it. On the other hand some of us found as average. Shortly, we felt complicated feelings:)) It was weird that it has been eaten by other customers with ketchup. According to us it is unnecessary to ruin that taste with ketchup containing additives. It was a successful place for fast food. The price of big size rice was 6 TL including ayran.
Dördüncü lezzet durağımız, Nişantaşı’na ikinci şubesini açan bölgenin popüler steakhouse’u, Virginia Angus.
2-3 sene öncesine kadar sadece ara sokak lezzet kaşiflerinin bildiği mekan, son yıllarda oldukça revaçta. Biz gittiğimizde de önünde uzunca bir kuyruk vardı. Mekan küçük olduğu için zaten 20-25 kişi ile doluyor. Özellikle hafta sonu kalabalık gelirseniz beraber oturmanız nerdeyse imkansız. Uzunca bir süre sıraya girip girmemekte kararsız kaldık fakat programımızı da bozmamak için bu beklemeyi göze aldık. 20-25 dk.’lık bir beklemeden sonra bir masaya yerleşebildik. Şefe Teslim menü ve 200 gr.’lık Virginia burger sipariş ettik ve hepsinin orta pişmiş olmasını istedik. Şefe teslim menü olarak, önden füme et, kasap köfte, kaşarlı köfte ve mini Virgina burger, arkasından sucuk, bonfile ve antrikot servis ediliyor. Tüm lezzetler için ortalama üzeri denilebilir. Ortadan kesilmiş burgeri ızgara ederken yakmazlar ise Virginia burger oldukça başarılı. Patates kızartmasını çok yağlı bulduk. Servis tahtaları bol çizikliydi ve hiç steril gözükmüyordu. Bu kadar uzun süre beklemeyi hak edecek bir mekan mı? Pek sanmıyoruz. Şefe teslim menü 50 TL, 200 gr.’lık Virginia Burger 24 TL.
Our fourth taste stop was the popular staekhouse of the region Virginia Angus. It has opened its second branch in Nişantaşı. This venue was in demand for recent years. It was known only by backstreet discovers until 2-3 years ago. There was a long queue in front of the venue when we visited as well. Its capacity is limited for 20-25 people. Especially if you visit here as a crowded group in weekend it is almost impossible to share the same table. We hesitated about waiting our turn but last we decided to wait to stick our schedule. We could sit the same table after 20 minutes waiting. We ordered give in chef menu (50 TL) and 200 gr. Virginia burger (24 TL) as medium rare. The give in chef menu was consisting smoked meat, butcher's meatball, meatball with kashar, mini virginia burger, soujouk, veal entrecote and fillet steak. All kinds' taste were over average. If they are not burnt the Virginia cutted in the middle when grill. It was very successful. The fries was too much oily. Wooden services were full of scratches and looked like non-sterile. We do not think that this venue do not deserve to wait for such a long time.
Beşinci lezzet durağımız, bu bölgede yaptığı lezzetli kokoreç ile ünlü mekan, Kokoreççiler Kralı Zülfü Usta.
Buraya mekan demek biraz garip olabilir çünkü işporta tezgahının sadece kapalı bir alanda olan versiyonu gibi bir yer. Dış bölgesinde ayak üstü kokoreçlerinizi yedikten sonra yolunuza devam ediyorsunuz. Biz gittiğimizde akşam olmasından dolayı tükenmiş olan İzmir usulü kokoreçlerinden tadamadık. Biber ile kavrulmuş kokorecinden yedik. Bol acılı, lezzetli ve uygun fiyatlı idi. Çeyrek ekmek aldık fakat boyutu gayet başarılıydı. Bu bölgeden geçerken pas geçilmemesi gereken bir lezzet. Çeyrek ekmek 3 TL, Yarım 5 TL.
Our fifth taste stop was famous with its delicious kokoreç (grilled sheep's intestines) in this region. Kokoreççiler Kralı Zülfü Usta. It might be weird to called here as a venue. Because it was looked like only a closed version of a pitch. After you eat your kokoreç in its outer area, you can keep your. way. When we visited here its Izmir style kokoreç was consumed so we could taste it. We ate roasted one with pepper. It was very spicy, cheap and delicious.We bought quarter of a loaf of bread but its size very successful. It was a taste should not to be missed in this region. Quarter portion was 3 TL; half portion was 5 TL.
Altıncı lezzet durağımız, baklava ve katmer için uğranması gereken bir mekan, Develi Baklava.
Bu bölgedeyseniz buranın önünden mutlaka geçmişsinizdir. Akşam olduğu ve bölgede esnafın dükkanları kapattığını görünce adımlarımızı biraz daha hızlandırdık. Giderken vitrininde bize yeşil yeşil parlayarak selam veren baklava tepsileri, döndüğümüzde maalesef tükenmişti. Baklavalarını tadamadığımız için diğer başarılı lezzetlerinden biri olan katmeri tercih ettik. Dış tabureli masaların boşalması ile hemen yerimize yerleşip katmerlerimizi beklemeye başladık. Bir süre sonra üzerinde dumanı tüten katmerlerimiz masaya teşrif etti. Mutluluktan hepimizin ağzı kulaklarına vardı. İstanbul için oldukça başarılı bir katmer yedik. Çayımızı da içtik, gayet mutlu mekandan ayrıldık. Katmer (İki kişilik) 25 TL. Fıstıklı baklava kg. 55 TL, porsiyon 10 TL. Özel kare baklava kg. 66 TL, porsiyon 11 TL.
Our sixth taste stop should be visit for its katmer and baklava, Develi Baklava. We accelerated our steps when we saw the tradesmen closing their shops due to the evening time. Unfortunately baklava trays were totally consumed. We preferred other successful taste, katmer. We placed the outer tables with stools and started to wait our katmer. After a while our katmers piping hot were served. All of us were extremely happy. We ate a very successful katmer for Istanbul. Katmer for two person was 25 TL, baklava with pistachio was 55 TL (kg) and 10 TL (portion). Special square baklava 66 TL (kg) and 11 TL (portion).
Yedinci lezzet durağımız, hızlıca kebap yiyebileceğiniz ciğer ve kuzu şişi beğenilen bir mekan, Dürüm Büfe.
Alışveriş için gezinirken, mekanın önünde duran doğu usulü sini ve tabureleriyle, içeride ocakbaşı türü ızgarasıyla sizi cezbedebilecek bir mekan. Bizi cezbeden ise tabii ki lezzetleri. Ciğer şiş ve çöp şiş niyetiyle girdiğimiz mekanda, ciğer şişin kalmadığı öğrenmemize rağmen yine de oturduk. Daha önce de söylediğimiz gibi, hayal kırıklığına uğramamak için bu bölgede erken yemek yemekte yarar var. Çöp şiş ve Adana kebap sipariş ettik. Çöp şiş lezzetli ve yumuşacıktı. Adana kebap sıkı ve lezzeti ortalamaydı. Adana kebap için gelinmez. Eminiz ki ciğer şişleri de başarılıdır. Şişleri için es geçilmemesi gereken bir kebapçı. Fiyatlar uygun. Ciğer 15 TL, Çöp Şiş 15 TL.
Our seventh taste stop was a venue called Dürüm Büfe, popular with its lamb skewer and liver. It might be charming for you with its eastern style round metal tray and stools but the thing bait us were its tastes of course. Liver skewer were consumed so we ordered grilled small pieces of meat on wooden skewers (lamb skewer) and Adana Kebab. The meat was very soft and delicious. Adana kebab had an average taste. We are sure that their liver skever are also successful. Prices were affordable. Liver and lamb skewer were the same price, 15 TL.
Sekizinci lezzet durağımız, dondurmalı irmik helvasıyla ünlü mekan, Hacı Şerif.
Büyük olasılık kapanmıştır dediğimiz mekana, son 10 dk. sında yetiştik. Acil olarak, karton kutularda servis edilen dondurmalı irmik helvalarımızı sipariş ettik. Bu sırada da tabii ki resim çekimlerimize devam ettik. Makinanın önünde helvaları hazırlayan hanım ablamızı çekerken, ne oldu dersiniz? İlk uyarımızı aldık. Neymiş efendim? Makina çok özelmiş, resim çekilmesi yasakmış. Gören de atomu parçalayan bir mekanizmayı çektiğimizi sanır :) Hepi topu soğuk dondurma ile sıcak helvayı aynı ortamda bulunduran bir alet. Neyse peki dedik ve helvalarımıza yumulduk. Denizli'de ki Hacı Şerif'te de denediğimiz helva, maalesef aynı lezzette değildi. Belki de akşam olduğu ve uzun süredir makinada bulunmasından kaynaklanıyordur. Sonuç olarak tattığımız helvayı pek beğenmedik. Küçük boy 4,5 TL, Büyük boy 6,5 TL.
Our eighth taste stop was famous with its semolina halva with icecream; Hacı Şerif. Its closing time was so near. We urgently ordered our halvas in carton boxes. We continued to take photos. We were warned by the personnel because of taking photos of the machine making halvas. It was ridiculous but they said that it was a very special machine so it is prohibited taking photos. But we are not industrial spies:) we were not mind and started to eat. We also tasted the same halva brand in Denizli before. Unfortunately, it had not the same taste. Denizli version was more delicious. We did not like this version. Small size: 4,5 big size: 6,5 TL.
Dokuzuncu ve son lezzet durağımız, uygun fiyata başarılı kahveler sunan 3. dalga kahvecisi, Coffeetopia.
Ortamı, dekorasyonu ve personelin kahve bilgisiyle tam bir kahve mekanı. Sorduğunuz her soruya bilgili ve incelikli cevaplar alabiliyorsunuz. Sabırla sizin karar vermenizi bekleyip, beğeninize göre tavsiyelerde bulunuyorlar. Soğuk olmasına rağmen, mum ışığı imajlı küçük masa lambalarıyla aydınlanmış dış ortamı tercih ettik. Kalabalık olmamasının avantajıyla keyifle yorgunluk kahvelerimizi yudumladık. Tercihimiz, nitelikli kahve olarak servis edilen Red eye oldu. İçeriği, başarılı bir çekirdekle hazırlanmış filtre kahveye, 1 shot espresso ilave ediliyor. Yoğun aromalı kahve sevenler için başarılı bir tercih. Daha yoğun sevenler için Black eye (2 shot), Dead eye (3 shot) seçenekleri de var. Sıcak çikolata, yanında marshmallow ile hoş bir kupada servis ediliyor. Çocuklarınız için de bu tercih başarılı olabilir. Kahveleri şeker ile servis ediyorlar fakat kahvenin aromasını tam anlamıyla hissedebilmek için kullanılmamasını tavsiye ediyorlar ki doğrusu da bu. 3. dalga ile siz de sörf yapmak istiyorsanız, uğranılacak bir mekan.. Red eye 9 TL.
Our ninth and the last taste stop was Coffeetopia a third wave coffee shop serving successful coffees with affordable prices. It was a typical coffee shop with its atmosphere, decoration and personnel. The personnel were very informative. They are patiently waiting you.Then they are giving advice related with your choice. We prefferred outer tables enlighted with artificial candle light despite cold weather. There were no crowded so we sipped of our tiredness coffees with pleasure. We preferred Red Eye coffee (9 TL). An espresso shot is adding to a drip coffee preapared with a qualified bean. It was a successful choice for intense coffee lovers. There were also harder choices like black eye (2 shots) or dead eye (3 shots). Hot chocolate was served with marshmallow in a nice mug. It might be a good choice also your children. Coffees were serving sugar nearby but they were advice not to use it to taste the fragrance completely. If you want to surf with the third tide you can drop by here. #KanGurular
Foto Galeri
İletişim/Ulaşım
Adres: Tarihi Ş.Urfa Kebap: Hobyar Mahallesi Yalı Köşkü Caddesi No:4 ; Kasap Osman: Hocapaşa Mahallesi Hocapaşa Sokak No:8/A ; Meşhur Tahtakale Pilavcısı: Rüstem Paşa Mahallesi Cömert Türk Sokak No:2/A ; Virginia Angus: Süleymaniye Mahallesi Uzunçarşı Caddesi No:136 ; Kokoreççiler Kralı Zülfü Usta: Taya Hatun Mahallesi Uzunçarşı Caddesi No:4 ; Develi Baklava: Rüstem Paşa Mahallesi Hasırcılar Caddesi No:37 ; Dürüm Büfe: Rüstem Paşa Mahallesi Hasırcılar Caddesi No:38/E ; Hacı Şerif: Hobyar Mahallesi Yeni Cami Caddesi No:19 ; Coffeetopia: Hobyar Mahallesi Arpacılar Caddesi No:8
Telefon: Tarihi Ş.Urfa Kebap: +90212 5209300 ; Kasap Osman: +90212 5193216 ; Virginia Angus: +90212 5283808 ; Develi Baklava: +90212 5121261 ; Dürüm Büfe: +90212 5260229 ; Hacı Şerif: +90212 5118166; Coffetopia: +90212 5226177