Türk mutfağına alternatif olarak açılan mekânların akıbeti, ülkemizde çok da uzun soluklu olmuyor. Yeme alışkanlıklarımızdan mı? Yeni tatları deneme korkumuzdan mı? bilinmez ama Dünya mutfaklarından örnekler, ülkemizde kısıtlı ve sayıları az. Semeni de bunlardan biri. Fakat bizim yabancı olduğumuz bir mutfaktan ziyade, bize yakın, benzer birçok yemeklerin olduğu ve kültürlerimizin benzediği bir mutfak, Azeri mutfağı.
İşletme sahibi Nevra hanım, bizzat mutfağın başında bulunarak, Azeri ve kısmi Türk mutfağı yemeklerini, kendi yorum ve ağız tadıyla müşterilerine sunuyor. Mekân, konum olarak biraz arada kalmasına karşın, bu lezzetler uzun vade de müdavimlik yaratacağından, bu dezavantajın çok da önemi olmayacağı düşüncesindeyim.
Şık ve güzel dekore edilmiş mekân, yine Nevra hanımın ince zevklerini taşıyor. Çok büyük olmayan mekanda, pişen yemekleri ve mutfaktaki koşuşturmayı görebiliyorsunuz.
Ne yediğime gelince, önden az miktarda hem köy çorbası ve hem de yoğurt çorbası alıyorum. Yoğurt çorbasının içinde kişniş, maydanoz, ıspanak… ile devam eden otlar var. Otlar mevsimine göre değişiklik gösterebiliyor. Bu çorbayı yine yemeklerin yanında, cacık olarak da verdiklerini söylüyorlar.
Sonrasında 4 çeşitten oluşan zeytinyağlı tabağı geliyor. Bu tabakta, kaşkarikas (kabaktan yapılıyor), zerdeçallı imambayıldı, zeytin piyazı ve ezme var. Bu tabaktan zerdeçallı imambayıldı favorim. Özellikle rakının yanına çok yakışacak bir meze.
Zeytinyağlılardan sonra, müşterileri tarafından en çok tercih edilen taş köfte geliyor. Kuzu etinin dövülerek hazırlanan kıymanın içine, kırık nohut, soğan, kuru reyhan, zerdeçal...malzemeleri konularak köftenin dış kısmı hazırlanıyor. Köftenin içinde ise, patates ve çekirdeği çıkarılmamış erik var. Bu yemeği yerken önerim, baştan köfteyi ve eriği parçalayıp beraber yenmesi. Eriğin verdiği mayhoş tat, yemeğe güzel bir aroma katıyor. Bir Iğdır yemeği olan Taş köfteye, İstanbul’da pek rastlamak mümkün değil.
Köfte sonrası İran pirincinden yapılan, ekşili pilav yemeği geliyor. Nevra hanım kültürümüzde, pilavın tek başına yenilen bir yemek olmadığını, muhakkak başka bir yemekle birleştirilerek servis edildiğini söylüyor. Pilavdaki İran pirincini ise, Iğdır’daki kardeşinin vasıtasıyla getirtdiği söylüyor.
Tüm yemeklerde, olabildiğince iyi malzeme kullanarak ve yerinden temin ederek butik bir mutfak yaratmaya çalışmış, Nevra hanım. Kardeşlerinin vasıtasıyla, Iğdır’daki çiftliklerinden ve Iğdır’ın genelinden birçok ürünü temin ediyorlar. Yakın gelecekte, Cuma ve Cumartesi akşamları alkollü yemek servislerine, pazarları ise açık büfe kahvaltıya başlayacaklar. Her ikisinde de iddialı olacaklarına eminim. Mekanı öneririm. #KanGurular Alp Mete E.
The lifetime of the venues opening as an alternative for Turkish Culinary are not long termed. The examples of world cuisine are a few in our country. I do not know the main reason of this. Maybe because of our eating habits maybe our fear of tasting new tastes. Semeni is one of them but it represents a very close cuisine and culture to us Azeri Cuisine.
Nevra Hanım, the owner is always on her duty. She presents Azeri and partly Turkish foods to the customers with her comment. The location of the venue is a bit backstage but these tastes will create regular customers in long term. So it is not a big problem. The decoration of the venue is chic and carrying the elegant pleasures of Nevra Hanım. You can see the cooking foods and rush in the kitchen.
Lets talk about what I ate. I ordered village and yoghurt soup as half portion as starter. There were plants in the yoghurt soup; cilantro, parsley, spinach etc. The greeneries can be change according to their season. They are serving this soup also as tzatziki. Later, I tried olive oil plate consisting of four kinds. There were kashkarikas (made from zucchini) imambayıldı (split aubergines with tomatoes, onions and turmeric) olive blarney and spicy paste in this plate. İmambayıldı became my favourite. It will be a good match with rakı.
Stone meatball is the most popular dish among customers came to my table. The outer layer of the meatball is prepared adding chickpea, onion, turmeric, basil into the pounded lamb minced meat. There was potato and pulm with its stone inside of it. I advise to smash plum and the meatball when you eat this food. The sour taste given by the plum adding a nice flavor into the food. Stone meatball is an Iğdır region food and it is hard to find in Istanbul.
After meatball I ate sour rice food made by using Persian rice. Nevra hanım said that rice is not a food eating alone. It is serving combine with an another food. She has brought the Persian rice through the help of her brother living in Iğdır.
Nevra Hanım has tried to create a boutique kitchen using good and local ingredients. She provides much products from the farms of Iğdır. They will start to serve also alcohol on Friday and Saturday nights and open buffet breakfasts on Sunday mornings in near future. I am sure that they will be assertive in both of them. I advise the venue. #KanGurular
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Alp Mete E. | 8 | 8 | 7 | 8 | 7.75 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
İletişim/Ulaşım
Adres: Reşitpaşa Mahallesi, Tuncay Artun Caddesi, No 127, Sarıyer, İstanbu
Telefon: 0212 2772024