Hima Galata adlı mekanın daveti üzerine grup olarak akşam yemeği için buraya geldik. 1875 yılından kalma tarihi bir bina düşünün. Mekanın olduğu alanın bir kısmı çok önceleri bakkal, bir kısmı ise kıraathane olarak kullanılmış. Kısa bir dönem yine başka bir isim altında kafe olarak faaliyet göstermiş. Bina, ikinci derece tarihi eser olduğu için zorlu bir restore sürecinden geçerek temizlenmiş. Günümüzde ise üst katında bir apart otel yer alıyor. Mekan, 2015'in sonlarında açılmış. Binanın giriş katı L şeklinde yüksek tavanlı, tuğla duvarlı ve samimi bir mekan. Yüksek pencereler sayesinde iç mekan oldukça aydınlık ve ferah. Hima ‘Ermenice’ şimdi anlamına geliyor. Mekan sahipleri Natali Hanım ve Nubar Bey kardeşler. Bu ismi koyarak mekanda bir nevi carpe diem felsefesini yaşatmak istemişler. Bunu bir ölçüde başardıklarını söyleyebilirim. İçeri girer girmez mekanın loş ve huzurlu ortamı sizi etkisine alıyor. İçerisi nostaljik ve dekoratif objelerle dolu. O anın tadını çıkarmak size daha cazip geliyor.
2 mart akşamı yoğun yağmura rağmen mekanda toplanmayı başardık. Tadımımız ev usulü az mercimek çorbası ile başladı. Çorba, süzme değil bol malzemeli ve lezzetliydi. İçinde un vb. katkılar yoktu. Zaten yemeklerin hemen hepsine annelerinin eli değiyor. Mutfakları bu açıdan oldukça şanslı. Mekan bu anlamda başarılı bir aile işletmesi olmuş. Ardından masamıza serpme şeklinde mekanda mevcut zeytinyağlı soğuk mezeler getirildi. Çıltik (patlıcan kızartması), barbunya, yoğurtlu kabak kızartma, kereviz, patlıcan salatası, tavuk salatası, sürpriz yeşil, kurutulmuş biber ve patlıcan dolması, zeytinyağlı dolma. Bunların dışında İstanbul'da sayılı yerde yiyebileceğimiz topik geldi. Şahsen topiği çok severim. Bu meşhur mezenin yapımı zahmetlidir ama çok lezzetlidir. Burada yediğim topik daha önce yediklerimin aksine daha hafifti. İç malzeme dolgusu daha gevşek tutulduğu için kesimi çok kolaydı. Nohut ezmesi katmanının altında bazen yaptıkları gibi aşırı bir sıkışıklık olmadığı için yemesi de rahattı. Genel olarak tüm meze çeşitleri ortalamanın üstüydü. Sürpriz yeşil, dolma çeşitleri, çıltik ise efsane düzeydeydi diyebilirim. Bunlar haricinde ikram olarak gelen aperatif mezelere değinecek olursam yemek öncesi üç mini kasede servis edilen acuka, özel yeşil zeytin ve kırmızı biber turşusundan oluşan bir üçlü düşünün. Her biri özgün lezzete sahip, benzerini bulmanızın çok zor olduğu iştah açıcılardı.
Ara sıcak olarak beşamelli ıspanak yedik. Güveçte ince bir tabaka halinde gelen ıspanak, hafif bir beşamel sos ile sunulduğu için başarılıydı. Ana yemek olarak ise julyen ızgara sebzeler ve tavuk suyu ile yapılmış pilav eşliğinde anne köftesi vardı. Köfteler çok yağlı veya baharatlı değildi. Dokusu da klasik köfteye göre daha sertti. Evlerimizde yaptığımız geleneksel kuru köfteye benzer bir kıvamdaydı. İsminin hakkını veren bir lezzetti. Yemek esnasında kendi yapımları olan limonatanın da tadına baktık. Özellikle çok şekerli olmayışı ve portakal dilimi eklenerek servis edilmesini çok beğendim.
Tatlı olarak ise cheesecake, tiramisu ve mozaik pastadan oluşan karışık bir tabak sundular. Bunlardan özellikle cheesecake ve mozaik pastayı başarılı buldum. Sunulan lezzetin kalitesine göre fiyat düzeyi özellikle Karaköy bölgesi için çok makul. Hesaplı öğle menüsü seçenekleri de var.
Mekan açılalı kısa bir süre olmuş henüz. İlk bakışta insana bir pastane veya kafeymiş gibi gelse de bundan çok daha büyük bir potansiyeli var. Konumu çok harika bir yerde olsa da biraz gözden uzakta kalıyor. Bulunduğu muhit gereği alkol ruhsatı olmasına rağmen şimdilik alkol servisi yapılamıyor. Alt katında tarihi bir sarnıç da mevcut. Şahsen burası bir meyhaneden çok şarap evi ambiyansına uygun bir mekan. Yoksa bu kalitedeki mezelerle güzel bir rakı sofrası da kurulur. #KanGurular Erşen T.
We came here for dinner as a group with the invitation of the venue. Think a building remaining from the year 1875. The area of the venue was used partly as grocery and partly coffee house long ago. It has been operated as a cafe with a different name. The building was cleaned after a hard renovation process because of the building became an historical building as second degree. Today, there are an apart hotel on its upper floor. It has been opened in the late days of 2015. The entrance floor has L shaped, high ceiling, brick wall and warm atmosphere. Thanks to the high windows the inner area was spacious and light-well. Hima means "now" in Armenian. The owners Natali & Nubar are brothers. They have wanted to live a kind of carpe diem philosophy putting this name. They succeeded this to some extent. The dim and peaceful atmosphere of the venue is covering you as soon as entering inside. The inside area was full of nostalgic and decorative objects. To feel the that moment was more charmful to you.
We succeeded to gather although chuck it down in the evening of 2nd March. Our tasting was started with home style lentil soup. The soup was rich and delicious. There was not floor, etc inside of it. Most of their foods were made by their mother. So their kitchen is very lucky in respect of this. Then, cold mezes were come to our table: Çıltik (fried aubergine), kidney beans, fried zucchini with yoghurt, eggplant, celery, chicken salad, dried stuffed pepper and aubergine, surprise green salad, stuffed vine leaves. Except these they served us topik. It is a traditional Armenian food and it is so hard to find in Istanbul. The made of this delicious meze is very hard. The topic I ate in here was more light. It was easy to cut and eat. Because they have not too much fill the under the layer of pasted chickpea. All kinds of mezes were above average in generally. Surprise green, stuffed kinds, çıltik were awesome. I also want to mention the appetizer plate. They were serving before meal; think a trio consisting pepper paste, small green olive and red pepper pickle. One of them was unique taste and it was hard to find like them. We ate spinach with béchamel as hot starter. It was served with a thin layer béchamel in a pot. So it was successful. Main dish was mother meatball with julienn grilled vegetables and chicken broth rice. Meatballs were not too spicy or oily. Its texture was harder than classic meatball. It was looked like home made meatball. We also tasted their home made lemonade during dinner. It was not too sugary and served added a slice of orange.
They offered us a mixed plate consisting of tiramisu, cheesecake and mosaic cake as dessert. The price level was affordable especially for Karaköy region. They have also cheap lunch menu choices. It is a newly opened venue. Although it is looked like a patisserie or cafe actually it has a great potential than this. Its location is very good but it remains out of sight a bit. Its ambiance is also proper being a wine house but because of its neighbourhood they could not serve alcohol for now.#KanGurular
Hima Galata, eski Kota'nın yerine açılmış bir mekan. Mekanda öne çıkan unsurlar Ermeni mutfağı mezeleri. Daha çok İstanbul Ermenilerinin bildiği ve hepimizin aşina olduğu mezeleri sırasıyla deneyimledik; topik, çıltik, kereviz, tavuk salata, cevizli kabak salatası, patlıcan şakşuka, patlıcan salata, zeytinyağlı yaprak sarma, patlıcan dolma, zeytinyağlı barbunya.
Öncesinde içtiğimiz mercimek çorbası tam ev yapımı lezzetindeydi. Tüm mezeler özenle ve Ermeni mutfak kültürüne göre yapılmış, tek kelimeyle hepsi mükemmeldi. Topik severleri özellikle bu mekana davet ediyorum. Tüm bu mezelerin yanında doğal olarak, rakı içmediniz mi, sorusu akla geliyor. Maalesef yakınlardaki bir dergahtan dolayı alkol servisi henüz başlamamış ama yakın bir zamanda başlayabileceğini söylediler. Mekanın yüksek tavanları ateş tuğla duvarları, ışıklandırması , Galata ve Karaköy ruhuna uygun. Ayrıca kahvaltı servislerinin de olduğunu öğrendik. Ermeni bir ailenin işlettiği bu şirin mekanın sahibesi Natali Hanım, misafirperverliği ve müşterilerine gösterdiği ilgi ile tam puan aldı bizden. Yemeklerin yanında ev yapımı içinde portakal dilimleri olan limonata içtik. Ayrıca tatlı seçenekleri de başarılı; mozaik pasta, tiramisu ve cheesecake gayet doğal ve güzeldi. Farklı lezzet arayanların mutlaka gitmesi gereken bir mekan olduğunu düşünüyorum. Fiyat performansı da tatmin edici. #KanGurular Fuat Ş.
Galata bölgesinde dikkat çekmeyen bir lokasyonda olmasına rağmen, tarihi bir geçmişi olan, içine girdiğinizde tuğla duvarlarının restorasyon görmüş bir ambiyans yaratmasıyla yetinilmemiş, dekoratif aydınlatmalar ile zenginleştirilmiş şirin bir mekan. KanGurular ekibi olarak tadım yapmak amaçlı mekanda idik. Tadımda öncelikle mercimek çorbası, sonrasında ise çoğunluğu İstanbul Ermeni mutfağına özgü, içeriğindeki muhteviyatlarına yabancı olmadığımız ancak farklı tarz ve üslup ile oluşturulmuş farklı tatlara sahip mezeler sunuldu. Bunlar; topik, çıltik, kereviz, Çerkez tavuğu salatası, cevizli kabak salatası, patlıcan şakşuka, patlıcan salata, zeytinyağlı yaprak sarma, patlıcan dolma, zeytinyağlı barbunya idi. Zeytin yağlılarının lezzetini çok beğendim. Bu mezeleri ev yapımı köfte ve pilav ile sunulan yemek izledi. Yanında ev yapımı, içinde portakal dilimleri olan limonata servis edildi. Son olarak da ev yapımı tatlılarından oluşan karışım bir tabağın tadımını gerçekleştirdik. Bu mezeler rakı mezeleri olmasına rağmen işletmede içki satışının olmaması düşündürücüydü. Zaman içerisinde bu hususta girişimleri olacağının bilgisini aldık. Hafta sonları mekanda kahvaltı verilmekteymiş. Menüdeki fiyatları uygun bulduk. Mekan sahiplerinden Natali Hanıma gayretlerinden ve misafirperverliği nedeniyle teşekkür ediyorum. Mekanı tavsiye ederim. #KanGurular Murat U.
Yoğun yağışlı bir Karaköy akşamı, KanGuru dostlar ile Hima'da buluştuk. Daha önce Erşen arkadaşımızdan adını sık sık duyduğumuz mekan, beni oldukça meraklandırmıştı. Mekan aslında bir kafe fakat sahiplerinin Ermeni olmasından dolayı müşterilerine, Ermeni meze ve zeytinyağlılarından da örnekler sunuyorlar. O akşam ben özellikle meze ve zeytinyağlılara odaklandım.
Mekana ilk girdiğinizde harika görünümlü tatlıların sergilendiği tatlı dolabı ile karşılaşıyorsunuz. Mekan, yüksek tavanlı, ferah ve duvarlar sıvasız tuğla olarak bırakılmış. İç kısım güzel avizeler ve incelikli objelerle süslü. Akşamları, düşük ışık tercih edildiği için ortam oldukça loştu. Arkadaşlarınız veya sevdiğinizle, bu sakin ve loş ortamda güzel zaman geçirebilirsiniz diye düşünüyorum.
Sunulan yemeklere gelirsek; başlangıç olarak müşterilere üçlü meze tabağı sunuluyor ve bize de yemekten önce servis edildi. Bir tabakta acuka, birinde kapya biber turşusu, diğerinde Kıbrıs'ın meşhur çakistes zeytininden de minik yeşil zeytinler servis edildi. Özellikle zeytinleri çok beğendim. Daha sonra mercimek çorbası sunuldu. Alıştığımız mercimek çorbası lezzetinden daha farklı harika bir çorba içtik. Hızlıca serpme mezeler masada yerini aldı. Çıltik (Domatesli Patlıcan Kızartması), topik, barbunya pilaki, yoğurtlu kabak kızartma, portakallı kereviz, köz patlıcan salatası, tavuk salatası, sürpriz yeşil, sarma, kuru biber ve patlıcan dolması.Tüm mezeler çok başarılıydı. Özellikle sarma, dolmalar, tavuk salatası, sürpriz yeşil ve portakallı kereviz muhteşemdi. Topik de başarılıydı fakat ben daha yoğun lezzetli olmasını beklerdim. Mezeleri, Natali Hanım'ın annesi hazırlıyormuş. Zaten bu harika lezzetlere, uzun yılların tecrübesinin yansımış olduğu belli oluyor. Ara sıcak olarak sunulan, beşamelli ıspanak ortalamaydı bence. Ana yemek olarak servis edilen anne köftesi, cidden anne köftesiydi fakat ben köfteyi daha sulu ve gevşek sevdiğim için pek bana hitap etmedi. Yemeğin üstüne, içinde üç çeşit tatlı bulunan tatlı tabağı ile kapanışı yaptık. Bu tabak; cheesecake, tiramisu ve mozaik pastadan oluşuyordu. Tiramisu ve mozaik pasta fena değildi, içindeki peynirin cinsinden olsa gerek cheesecake'i maalesef beğenmedim. Yemeğin yanında içmiş olduğumuz ev yapımı limonata, tam kıvamında ve lezzetliydi. Tavsiye ederim.
Gece boyunca bizimle ilgilenen mekan sahibi Natali Hanım çok sempatikti ve bıkmadan usanmadan sorularımıza cevap verdi. İlgisinde dolayı kendisine teşekkür ederim. Sonuç olarak, özellikle meze ve zeytinyağlıları için defalarca gidilecek bir mekan. Şimdilik alkollü içecek sunamadıklarını da belirtmek gerek. Fiyatları bu bölge için uygun. İçeriği başarılı olan ve kişi başı 28 TL lik Hima kahvaltı da başka uygun bir zamanda denenecekler arasında olacak...#KanGurular Gültekin U.
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erşen T. | 9 | 7 | 8 | 9 | 8.25 |
Murat U. | 8 | 6 | 8 | 7 | 7.25 |
Fuat Ş. | 9 | 7 | 8 | 8 | 8 |
Gültekin U. | 8 | 7 | 8 | 8 | 7.75 |
Eser Y. | 9 | 7 | 8 | 9 | 8.25 |
Alp Mete E. | 8 | 7 | 9 | 7 | 7.75 |
KanGurular SONUÇ | 8.5 | 6.83 | 8.17 | 8 | 7.88 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
Foto Galeri
İletişim/Ulaşım
Adres: Hacı Mimi Mahallesi, Lüleci Hendek Caddesi, No.25/A Beyoğlu / İstanbul
Telefon: +90212 2441516