Kuşadası’ndan feribotla gidilebilen yanıbaşımızdaki Samos adası ile bu yıl tanışma fırsatını elde ediyoruz.
Feribot-Araç:
Bilet satışı yapan birkaç acenta var. Samos’a sabah gidiş 9.00 ve dönüş 17.00 olmak üzere günde 1 sefer var. Dönüş saatinin erken olması, girişte pasaport için bekleme süresi ve yol (yaklaşık 1.5-2 saat sürüyor) göz önüne alındığında günübirlik gitmek için çok uygun değil. Bilet ücreti kişibaşı 40 EUR, adada kalınırsa 55 EUR (2015 fiyatı). Sakız, Midilli gibi diğer adaların aksine feribot ücreti daha pahalı ve kendi aracınız ile gidemiyorsunuz, feribotlar araç için değil. Eğer amaç adayı gezmek, önemli yerlerini görmek vs ise 3 gün yeter. Araç kiralamak kalınacak yer ve gidilecek yerlerin planına göre karar verilmesi gereken bir durum. Diğer adalardaki gibi mesafeler çok uzun değil (Karlovassi hariç). Ama rahat etmek, her gün farklı yerde denize girmek, dağ köylerine çıkmak için kiralanması gerekir. Yüksek sezonda ücretler biraz artıyor ve araç sayısı kısıtlı olduğundan önceden davranmakta yarar var. Biz Samos Go Rent A Car'dan kiraladık aracımızı, bir sorun yaşamadık. (Kuşadası’ndan, adaya büyük gemiler harici araç giriş-çıkış yok. Onun için araç kiralama şart.)
Otel :
Merkeze yakın olması için Vathi civarında bir otelde kalalım diye düşünüp booking.com aracılığı ile Samos Bay Hotel By Gagou Beach’i ayarlıyoruz. Otel merkeze yürüme mesafesinde gözüküyor fakat yol geceleri çok ıssız ve aracınız yok ise çok rahat olmayabilir. İlk başta otelin yeri-denizi ve manzarasını çok beğeniyoruz fakat odamıza yerleşince fikrimiz bir anda değişiyor. Verdikleri oda çok fena tuvalet kokuyor, değişmesini istediğimizde otelde başka oda olmadığını tercih etmememiz halinde parayı yine de tahsil edeceklerini söyleyip oda parfümü sıkıp başka çözüm olmadığını söylüyorlar. Daha sonra otel sahibi ile telefon konuşmasına giden tartışma sonunda da 1 gece idare etmemiz için aslında müşterilere verilmeyen görsel olarak çok düzgün olmasada en azından kokmayan bir oda alıp ertesi gün başka odaya geçmek üzere anlaşıyoruz. Ertesi gün verilen oda nispeten iyi ama otel fiziki şartları bizi hiç tatmin etmiyor, sabah kahvaltısında güya açık büfe gibi görünen kahvaltıda yenebilecek kalitede bir şey bulamayıp marketten aldıklarımızla idare ediyoruz. Otelin önündeki şezlonglardan yararlanmanın da ücretli olduğunu öğrenince sadece gece yatmaya gelmenin daha uygun olduğuna birlikte karar veriyoruz.
1.gün Vathi-Lemonakia Beach-Kokkari
Feribot ilk limana yanaştığında Samos bize terkedilmiş şehir imajı verdi doğrusu. Liman şehri olan Vathi aslında merkez ama çarşısı hariç çok canlı değil. Turistik bölgeler Kokkari ve Pythogorio olarak geçiyor. Otelde yaşadığımız sıkıntıdan sonra kendimizi denize atmaya ve tatil havasına girmeye karar veriyoruz.Kokkari bölgesinde yan yana güzel plajlar bulunuyor. Bunlardan en önemlileri Lemonakia, Tsamadu ve Tsambu. Aracı yukarıda bırakıp aşağıya yürüyerek iniyorsunuz. En çok Lemonakia’yı beğenip yanındaki tesis olan ve daha önce methini duyduğumuz Andrea Beach’ın otoparkının da olduğunu görünce aracımızı bırakıyoruz. Plaj, deniz taşlık ama çok berrak. Samos’ta deniz suyu çok sıcak değil ama soğuk deniz sevenler için ideal.
We got the opportunity to meet our neighbour Samos Island arrived by ferry from Kuşadası in this year.
Ferry-Transport:
There was a few agents selling tickets. There was one ferry going to Samos at 9.00 A.M and return at 17.00. Being early of returning time, passport control time and time spending as road (approx. 1,5-2 hours) it is not appropriate for daily visiting. Ticket fare was 40 EUR and 55 EUR ( If you will stay in the island) per person. Ferry fares were more expensive compared to Chios, Mythilini islands. You cannot go with your own car. If you want to discover the island, staying for 3 days will be enough. Except Karlovassi distances are not far but if you want to relax, go to different bays and mountain villages you should rent a car. Prices are increasing in high seasons and car number is limited. You should reserve a car before visiting. We rented our car from Samos Go Rent A Car. We did not experience any problem.
Hotel :
We made a reservation for Samos Bay Hotel By Gagou Beach around Vathi via booking.com. Hotel was very near to center and you can arrive there by walking. But the road was too calm especially at nights. We liked the location and view of the hotel at first. But our thought was changed after check-in. Our room was smelling very bad. We wanted to change the room but there was no other free room. They suggest us to squeeze room spray as a solution. Then they gave us a small, spare room for one night. We will move another room for next day. That room was not sticky. The room was given next day was better but its conditions also did not satisfy us. We could not find anything in open buffet breakfast and we ate something bought from market. Sun beds belonging to the hotel were paying. We decided to use hotel only for staying at night.
1st day Vathi-Lemonakia Beach-Kokkari
When our ferry arrived the island Samos was looked like a deserted city. Vathi is a port city but it is not so lively except its market. Touristic regions are Kokkari and Pythogorio.
We decided to get in the holiday mood after bother in the hotel. There were a lot of beaches in Kokkari region. The most importants of them were Lemonakia, Tsamadu and Tsambu. We mostly liked Lemonakia and its neighbour Andrea Beach. Because there was a private car park. It was a pebble beach but its water was very bright. The heat of the sea water was not very hot in Samos but it is ideal for cold sea lovers.
Andrea’yı bizden önce duyan çok kişi olduğu kesin etrafta çok Türk var. Ama yemekler bir plaj tesisine göre gayet güzel. Sardalya ızgara, kalamar ve greek salad tercih ediyoruz. Sardalya gayet başarılı, salatayı ada genelinde çok beğenmedik. Sakızda kaya koruğu ve kapari eklenen greek salatlardan sonra çok vasat geldi.
The foods were very nice for a beach restaurant. We preferred grilled sardine, calamary and Greek salad. Sardine was very successful. We did not like the salad in general. We found average after greek salads adding stonecrop and caper in Chios Island. We spent our all day in this beach.
Yorgunluğumuzu atmak için günü bu plajda geçiriyoruz. Akşam yemeği için Kokkari’yi tercih ediyoruz. Yan yana dizili bir çok dükkan ve restoran var. Akşam tam bir tatil beldesi havasına bürünüyor. Ortam kalabalık ve cıvıl cıvıl.
Yemek için hakkında yorumlar okuduğumuz ve denemeye karar verdiğimiz Meltemi Restoranda yer ayırtıyoruz ama masalar full. Biraz bekleyin boşalacak masalar var diyorlar ve elimize hemen uzoları tutuşturuyorlar. Beklerken içmeye başlıyorsunuz. Mekan sahilde, akşam plaja masalar kuruluyor ve deniz kenarında yemek yiyorsunuz. Masamızı beklerken önümüzden geçen tabaklar ağız sulandırıyor. Fakat siparişler geldiğinde aynı şeyi söyleyemiyoruz, o kadar iyi yorumun aksine sunumların güzel ama, bir çok Yunan adasındaki mekanlara göre ortalama lezzetler. Bir kez daha bundan sonra kendi keşfimizi kendimiz yapalım diye karar veriyoruz ve listedeki popüler yerleri çıkarıyoruz.
We preferred Kokkari for dinner. There were so many shop and restaurants at the seaside. It was crowded and lively. We made reservation in Meltemi Restaurant we read positive comments about it. All the tables were busy. They said to wait and gave us a glass of ouzo. We started to drink while we were waiting. The venue was located in the beach. They were placing tables on the beach in the evening. The presentation of the foods was good but their tastes were average according to other Greek islands. We decided to make our discovery on our own and remove other popular places from our list.
Yemekten sonra Kokkari sokaklarındayız. Bir çok hediyelik eşya dükkanı var. Tasarımıyla renkleri ile çok başarılı ve benzersiz. (ülkemizdeki gibi Çin malı değil) Dükkanlarda dolaştıktan sonra otelimize dönüyoruz.
We strolled in the streets of Kokkari. There were a lot of souvenir shop. Souvenirs were so successful and unique with their design and colour.
2.gün Manoletes-Karlovassi-Yine Lemonakia
Sabah kahvaltıdan sonra bir dağ köyü olan Manoletes’e doğru yola çıkıyoruz. Kokkari’yi geçtikten sonra sapaktan dönüp tırmanışa geçiyoruz. Köy eski Datça’ya benzeyen, çoğunluğu yeşiller içerisinde olan bir dağ yolu. Tepeye çıktıkça adanın tüm manzarasına hakim oluyorsunuz. Ufak kafelerin, küçük dükkanların ve yerleşimin olduğu bir yer. Çok sempatik ve içinizi huzurla dolduracak bir köy.
2nd day Monaletes-Karlovassi-Yine Lemonakia
We went towards to mountain village; Monateles after breakfast. The village was like Old Datça. There were cafes and small shops. It was a very sympathetic and peaceful village.
Sonrasında yola devam ederek adanın merkeze göre en uzak mesafesinde olan (yaklaşık 40 km) Karlovassi’ye gidiyoruz. Bizim şimdiye kadar gördüklerimize göre burası çok büyük bir şehir ve yerleşim alanı. Yerel halk daha çok bu tarafta yaşıyor. Şehrin büyüklüğü bizi şaşırtıyor. Biraz gezip bir kahve molası verdikten sonra geri dönüyoruz. Sonra tekrar Lemonakia, tekrar Andrea’s bu sefer lezzetli hamburger ve bira, sonra tekrar deniz…
Then we continue to road and arrived the most away place (about 40 km) of the island: Karlovassi. The size of the city astonished us. It was a so big city. Most of the local people was living in there. You can see the top view of the island from here. After a coffee break we returned. Then we went again Lemonakia and Andrea's for hamburger and beer.
Akşam yemeğinde bu sefer kendi keşfimizi yapmaya karar veriyoruz. Bol yoruma sahip turistik yerler yerine yerli halkın gittiği ve önünde kendi arabalarının olduğu bir yer ararken bingo! Kokkari’nin hemen çıkışında Marina Restaurant tam bir nokta atışı oluyor. Bahçe içinde bir masaya kuruluyoruz. Peynir yemeyen kızımız, kızarmış peynire bayılıyor. Masaya ikram gelen tzatziki’den iki tane daha söylüyor. Adada kaliteli greek salad’a burada denk geliyoruz. Marina, musakkanın adanın en iyisi olduğunu söylüyor, deneyince yanılmadığını anlıyoruz. Ev yapımı şarapları eşliğinde yemeğimizi yiyoruz. Yıldızlar altında, bahçede yememiz ise ortamı daha da güzelleştiriyor. Eğer bir gün öncesinde ararsak kuzu tandır yaptıklarını söylüyor. Artık bir daha ki sefere!!!
We wanted to discover a venue preferred by local people for dinner. Marina restaurant became a head shot. We placed in a table located in the garden. Normally our daughter do not like cheese but she loved the fried cheese. She ordered tzatziki additional two portions except offering one. We found qualified Greek salad in here. Marina told that her mousakka was the best one in the island. We understood she was right, when we tasted. We had our dinner in company with house wine. They said us if we order one day before they will make lamb tandoori. Maybe for the next time.
3.gün Psili Ammos-Pythagorio-Potokaki
Sabah bu sefer adanın tam tersi istikametine doğru yola çıkıyoruz. İlk durak Psili Ammos. Deniz adanın diğer tarafının aksine kum ve metreler boyunca sığ. Su sıcaklığı da diğer tarafa göre biraz daha yüksek. Biraz deniz molası verip dinlendikten sonra öğlen Pythagoria’ya geçiyoruz. Burası da Kokkari gibi turistik,çevresinde otellerin, dükkanların ve sahilde restoranların olduğu başka bir sahil kasabası. Sahilin en sonunda, meşhur pisagor yöntemini bulan matematikçi Pisagor’un anıtı var. Bazı günler Kuşadası’da dönüş feribotu buradan kalkıyor, bizimde dönüşümüz burdan olacak. Öğlen yemeği için sahildeki turistik yerler yerine, arada kalabalık bir büfede chicken souvlaki’lerimizi yiyoruz. Öğlen atıştırmak için birebir.
3rd day Psili Ammos-Pythagorio-Potokaki
This time we discovered the other side of the island. Our first stop was Psili Ammos. The sea was sand, very shallow and it was hotter than the other side. After we rested for a while we went to Pythagoria. It was another sea side town touristic, full of shops and restaurants like Kokkari. There was a statue of Pythagoras invented the famous pythagoras theorem at the end of the coast. The ferry for returning leave from here to Kuşadası. We ate chicken souvlaki in a crowded buffet for lunch. It is the best snack option for lunch.
Öğleden sonra deniz için yoldan devam edip Potokaki plajını gözümüze kestiriyoruz. Yine hiç turist yok, herkes kitabını okuyor veya güneşleniyor. Deniz kum ve sığ, tadını çıkarıyoruz. Bu sırada arkadamızdaki dağda yangın çıkıyor. Hemen bir helikopter ve iki yangın uçağı ile müdahale ediyorlar. Bir adada bu kadar donanım şaşırtıcı ve hızlıca söndürüyorlar. Sanıyorum üç yıl önce yanan Sakız adasından sonra, önlemler artmış.
We went to Potokaki Beach in the afternoon. There was no tourist. Everybody was reading his book or sunbathing. It was a sandy and shallow beach. That time a fire broke out in the mountain. They immediately response it with 1 helicopter and 2 seaplanes. Fire was fast extinguished. Precautions should be increased after the fire broken out in Chios Island.
Gün içinde çok gezip yorulduğumuzdan akşam otele yakın yerde kalıp Vathi’de bir yer keşfetmeye çıkıyoruz. Yine tahminlerimiz bizi yanıltmıyor, ara sokaklardan birinde Yianni’s Ouzeri diye küçük bir yere rastlıyoruz. Yanni amcam içeride balıkları pişiriyor,eşi de servis yapıyor. Çok çeşit yok. Çünkü taze ne varsa onu servis ediyorlar. Gözümüz yan masada bizden 3 kat fazla yiyip içen 80 lik teyzelere takılıyıyor. Sanıyorum tüm doktor ve diyetisyenler, bu teyzeleri görse, kitapları yeniden yaşar. Enerjileri harika!! Arasıra, Türkçe müziğin de çaldığı mekanda, tatilin son akşamındayız. Samos sokakları, yine alışveriş ve hediyelik eşya için bir çok alternatif barındırıyor. Biraz dolaştıktan sonra otele dönüyoruz.
It became a tired some day so we decided to stay near Hotel. We discovered a small venue called Yianni's Ouzeri in Vathi. Yanni was cooking fishes in the inside and his wife was serving. They were serving fresh food kinds. We meet some local old people eating much more than us in the next table. Their energy was wonderful. It was the last night of our holiday. Samos streets owns a lot of kinds shopping and souvenir options.
4.gün Gagou Beach
Son gün otelden çıkış yapıp şikayetlerimizi bir kez daha ilettikten sonra çok fazla yorulmamak ve feribot saatini beklemek üzere otelin önündeki Gagou Beach’te vakit geçiriyoruz. Tesis fena değil, bir ara sahil kenarına kadar gelen foklar, herkesin ilgi odağı oluyor.
4th day Gagou Beach
We checked out hotel and started to wait the ferry time in Gagou Beach, near the hotel. The facility was not bad. Some seals were came to shore and paid everybody's attention.
Öğlen oluyor ve karnımızı doyurmak için Samos’a tekrar iniyoruz. Pizzaları ile ünlü Pizza Di Piazza'dayız. Tamamen doğal maya ve adaya özgü peynirlerle yapılan pizzasını yiyiyoruz. Lezzet süper. Görüntü biraz bizim pidelere benzese de, çok başarılı.
We went to Samos center for lunch. We went to Pizza Di Piazza. We ate pizzas made from local cheese kinds and natural yeast. Taste was superb.
Akşam 17.00 feribotu bizim feribotumuz. Aracı Pisagor köyünde, feribot otoparkına koyuyoruz. Kiraladığımız firma aracı almaya gelmiyor. Anahtarı paspasın altına koyun yeter diyor. Uzun süren yolculuktan sonra, Kuşadası gözüküyor. Beton yığınlarının oluşturduğu görsel, Samos’tan sonra çok çirkin. Gece saat22:30 oluyor, kiralama firmasındaki yetkili arıyor. Sesinden kafasının güzel olduğunu anlıyorum. Aracın anahtarını bulamamış, hangi paspasın altına koyduğumuzu soruyor. Tabiki bize tarif ettiği gibi ön koltuğun orada.
Biz hala adanın etkisinden çıkamamışken güzel bir anımız daha oluyor. #KanGurular Alp Mete E.
Our ferry left at 17.00. we left the car in the ferry park at Pythagoria village. The firm did not come to take the car. He said to left the key under mat. Kuşadası was looked like very ugly its concrete buildings after Samos. The guy from the firm called us at 22.30. he could not find the key. He asked us the exact place of it. I understood that he was drunk. We had a nice memory when we still under the effect of the island. #KanGurular