2015 yazında Sakız Adası tatilimiz sırasında adanın Kampos bölgesinde bulunan farklı bir müzeyi gezdik. Burası Citrus Museum yani Narenciye müzesi olarak geçiyor. Merkeze 15-20 dakika mesafede ve otobüsle ulaşmak mümkün. Tarihi bir konağı ve onun geniş arazisini müzeye çevirmişler. Burada uzun sure vakit geçirmeniz mümkün. Kampos bölgesi adanın en zengin bölgesi. Yüzyıllar önce ticaret sayesinde zengin olmuş ailelerin sahip olduğu konaklardan oluşan bir yer. Portakal bahçeleriyle ünlü bir bölge. Müzenin bahçe tarafından yüksek bir giriş kapısı var. 20. Yüzyılın başlarında yaptırıldığı sanılıyor. Arazinin esas satın alındığı tarih ise 1794.
Kampos’a geldiğinizde yüksek taş duvarların çevrelediği tarihi malikâneler dikkatinizi çekiyor. 13.yüzyıldan itibaren adaya yerleşen Cenevizliler bölgenin sulak olduğunu fark edince buraları narenciye bahçelerine dönüştürmüşler. Ada, 1346-1566 dönemi boyunca Cenevizlilerin elinde kalmış. Ağaçları da soğuktan ve olası hırsızlardan korumak için yüksek duvarlar yapmışlar. Kısa sürede artan üretim sayesinde ada halkı dünyanın pek çok yeri ile ticaret yaparak zengin olmuş. Bu zenginliğin zamanında ne kadar ihtişamlı olduğunu söz konusu müze gibi malikâneleri gezince anlıyorsunuz. Yunanistan’ın bağımsızlık uğruna Osmanlı Devleti’ne karşı isyan etmesi sonucunda 1822’de Osmanlılar bu isyanı kanlı bir şekilde bastırmış. Ada halkından pek çok kişi öldürülmüş ve narenciye bahçeleri zarar görmüş. Sonraki zamanlarda ada ihtişamlı günlerinin çok gerisine düşmüş ve narenciye üretimi çöküşe geçmiş. Ada tarihine 1822 katliamı olarak geçen olaylardan sonra yerel halktan pek çok kişi dünyanın farklı yerlerine göç etmiş.
Müzenin geniş bir bahçesi var. Burada portakal, limon ve mandalina ağaçlarını görebilirsiniz. Adada ilk kez 19.yüzyılda yetiştirilen mandalina soğuğa daha dayanaklı özel bir türmüş. Zamanında araziyi sulamak için kullanılan çıkrıklı bir kuyu da göreceksiniz. Bir de kafe bölümü yapmışlar. Burada mutlaka oturup bahçede yetişen portakaldan yapılan portakallı payı mutlaka denemelisiniz. Pişman olmayacağınızı garanti ediyorum. İsterseniz hediyelik eşya veya farklı ürünler de satın alabilirsiniz.
Bahçede kümes, ahır, ekim arazisi gibi bölümler de var. Adeta bir çiftlik gibi tasarlanmış burası. Yetiştirilen narenciye türleri hakkında detaylı bilgiler veren panolar var. Aynı zamanda ada tarihi ve narenciye ticareti hakkında da bilgi edinebilirsiniz. Hasat sırasında kullanılan tarımsal aletlerin örnekleri sergileniyor. Adanın geçmişini öğrenmek için çok keyifli bir yerde olduğunuzu anlayacaksınız. Tarihe merakınız varsa mutlaka uğramanız gereken bir yer. Alışılagelen müze anlayışından epey uzak bir müze ve adada geçirdiğiniz günleri hatırlatacak hoş bir anı olabilir. #KanGurular Erşen T.
We strolled a different museum located in Campos region of Chios Island during our vacation in summer 2015. It is called as citrus museum. Its 15-20 minutes away from centre and reachable by bus. A historical mansion and its wide terrain turned into museum. It is possible to spend a long time in here. Campos is the richest region of the island. It is place that comprising from mansions got rich thanks to trade centuries ago. It is famous with orange yards. The museum has a high entrance door from garden section. It is thought that build in the early 1900s. The buying date of the land is 1794.
When you come to Campos, historical mansions circled by high, stone walls are drawing your attention. Genoese settled in the island since 13th century turned into these lands into citrus gardens when they realized that the land is so watery. The island has occupied by Genoese between 1346-1566 terms. They have built high walls to protect the trees from cold and possible thieves. The local people has become rich in short time thanks to the increased production and deal with many places in the world. You understand that how this richness is magnificent when you stroll the mansions like this museum. After the Greek rebellion against Turks for independence suppressed gorily by Ottomans. Many island people killed and citrus gardens harmed. The island got behind its magnificent days and production of citrus has collapsed on later days. After the events recorded as 1822 massacre to island history, many local people emigrated different places of the world.
The museum has a wide garden. You can see orange, lemon and tangerine trees in here. The tangerine cultivated firstly in 19th century is a special kind durable for cold weather. You also see a will with winding wheel. There is a café section. You should try the orange pie made by the orange rising in there. I guaranteed that you do not regret. You can buy souvenir or different products if you want.
There are sections like stable, coop and cropland. It has designed as a farm. There are boards giving detailed information about citrus kinds. You can also take information about island history and citrus trade. Agricultural tools are exhibiting using during harvest. You will understand that you are in an enjoyable place to learn the past of the island. If you are interested in history, you should definitely drop by here. It is a very far from classic museum concept and it might be a nice memory for this island. #KanGurular