Emet'teki son saatlerimizde merkezde dikkatimi çeken Emet Evi'ne ailece öğle yemeği için uğradık. Mekânın sahibi Mustafa Bey eşiyle birlikte 1926'dan kalan aile evinde işletmecilik yapıyor. İki katlı, geleneksel şekilde döşenmiş tipik bir yöre evi. İlk kat daha çok eski eşyalarla müze tarzında dekore edilmiş İkinci katta ise oturma alanları, teras ve yöresel kıyafetlerin sergilendiği bir bölüm de var. İsteyen burada kıyafetleri deneyip fotoğraf çektirebiliyor. Eşinin de desteğiyle burayı bir tür müzeye dönüştürmüş ve menüde sadece Emet'e ait lezzetler var. Sundukları su ve ekmek bile yöresel. Kendisi gönüllü bir turizm elçisi olmuş. Bor madeni, kaplıcalar, Cevizdere Şehitliği, ilçenin Kurtuluş Savaşındaki rolü... Turizm ve tarih konusunda konuşacak çok şey bulabilirsiniz.
Menüden kıymasız mantı diyebileceğimiz cimcik, göveç, haşhaşlı yufka tatlısı denedik. Cimcik, erişte gibi kesilmiş ufak hamur parçalarından oluşuyor. Tereyağı ve yoğurtla sunuluyor. Pratik ve lezzetli bir hamur yemeği. Tarhanadan yapılan kızılcık çorbası daha önce denediğim pembemsi renkli Bolu kızılcık çorbasından farklı. Daha koyu ve yeşile çalan renge sahip, özgün bir lezzetti. Hafif acılı bir çorbaydı. Kırmızı biber, domates ve soğandan yapılan pişirge adlı meze ile yaban eriğinden yapılan ekşili turşu da ilçeye özgü lezzetler. Pişirge acı sevmesem de acı düzeyi dengeli olduğu için hoşuma gitti. Erikten hazırlanan ekşili turşu özellikle şeker hastalarına tavsiye ediliyor. Klasik sirkeli turşudan farklı olarak tuz eklenerek hazırlanıyor. Yemek için harika bir eşlikçi. Ana yemek olarak denediğim dana etinden, sebzesiz yapılan et güveç de çok başarılıydı. Porsiyon küçük gelebilir ama sadece etten oluşuyor. Yumuşacık bir şekilde küçük bir güveçte sunuluyor. Tatlı olarak denediğimiz haşhaşlı yufka tatlısı çıtır çıtır ince hamuruyla oldukça hafif bir final tatlısı olmuş.
Bir çorba, bir güveç, bir cimcik, iki tatlı ve içecekler için 260₺ civarında bir hesap ödedik. İkramlar da cabası. Emet için pahalı gelebilir ama bana göre oldukça uygundu. Emet gibi küçük bir yerde bu kadar sade, doğal ve farklı bir mekâna rastlamak beni şaşırttı. Yolunuz düşerse uğramayı ve Gazi Emet'in hikâyesi ile ilgili sohbet etmeyi unutmayın. Erşen T. #KanGurular
We stopped by Emet House in the center to have lunch as a family. during our last hours in Emet. The owner of the establishment, Mustafa Bey, runs the business with his wife in their family house dating back to 1926. It is a two-story, traditionally furnished typical local house. The first floor is mostly decorated like a museum with old items, while the second floor has seating areas, a terrace, and a section where traditional clothing is displayed. Those who wish can try on the clothes and take photos. With the support of his wife, he has turned this place into a kind of museum, and the menu only offers flavors specific to Emet. Even the water and bread they serve are local. He has become a voluntary tourism ambassador. You can find a lot subjects to talk about in terms of tourism and history, such as the boron mine, thermal baths, Cevizdere Martyrdom, and the role of the district in the War of Independence.
From the menu, we tried cimcik, göveç (stew), and poppy seed pastry, which can be described as minced meatless mantı. Cimcik consists of small pieces of dough cut like noodles and is served with butter and yogurt. It is a practical and delicious dough dish. The cranberry soup made from tarhana was different from the pink-colored cranberry soup I had tried before in Bolu. It had a darker and slightly greenish color, with a unique taste. It was a mildly spicy soup. Pişirge, a meze made from red pepper, tomato, and onion. The sour pickle made from wild plum are also local flavors of the district. Although I don't like spicy food, I enjoyed pişirge because the level of spiciness was balanced. The sour pickle made from plums is especially recommended for diabetics. It is prepared by adding salt, unlike the classic vinegar pickles. It is a wonderful accompaniment for meals. The main dish I tried was the beef stew without vegetables, and it was very successful. The portion may seem small, but it consists only of meat. It is served in a small casserole and is very tender. The poppy seed pastry we tried as dessert was a crispy and light final touch with its thin pastry.
We paid around 260₺ for a soup, a stew, a cimcik, two desserts, and drinks. The treats were included as well. It may seem expensive for Emet, but in my opinion, it was quite reasonable. I was surprised to come across such a simple, natural, and unique place in a small town like Emet. If you happen to pass by, don't forget to visit and have a chat about the story of Gazi Emet. #KanGurular
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erşen T. | 8 | 9 | 10 | 9 | 9 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
İletişim/Ulaşım
Adres: Hamam Mah. Kocaalan Cd. No:31 Emet/Kütahya
Telefon: +90 532 676 09 20