Karaköy'de restoran anlamında bana göre başlıca eksiklik eli yüzü düzgün, modern bir balık lokantasının olmamasıydı. Köprü altındaki mekanlar birbirinin kopyası olan, karaktersiz yerler. Diğer mekanlar ise fazlasıyla salaş. Şubat ortasında keşfettiğim Bi balık Karaköy adlı mekân tam da bu eksikliği gideren bir yer olmuş. Perşembe pazarı tarafında Haliç metro durağına yakın bir konumda. Açılalı 3,5 yıl olmuş. Haliç kıyısında yeni düzenlenmiş yürüyüş yollarına ve yeşil alanlara komşu.
14 Şubat akşam yemeği için geldiğimizde mekân neredeyse tamamen doluydu. Bu durum günün öneminden mi kaynaklanıyordu emin değilim. Altı çeşit meze ile yemeğe başladık. Girit ezme, atom, haydari, fava, köpoğlu ve levrek marin. Zeytinyağı ile seyreltilmiş bir zeytin ezmesi ikram olarak geliyor. Haydari, atom ve köpoğlunu özellikle beğendim. Kıvam ve lezzetleri yerindeydi. Girit ezme (35₺) için daha tuzlu bir peynir tercih edilebilirdi. Yine de güzeldi. Kuş üzümü eklenmesi farklı bir dokunuş olmuş. Fava alıştığım sıkı dokulu favaya göre daha cıvıktı. Atomun acı düzeyi uçuk değildi. Levrek marinde (45₺) hardal katkısı vardı. Balığın eti daha önce yediklerime kıyasla biraz sertti. Mezeleri kızarmış ekmek eşliğinde yedik. Daha sonra ortaya bir salata ve kalamar (95₺) aldık. Salata taze malzemeler ile başarılı şekilde hazırlanmıştı. Kalamar çok güzel kızartılmıştı. Porsiyonda altı tane olsa da bunlar oldukça kalın kesim halkalardı. Bu nedenle çoğu yerde servis edilenin duble boyutlusuydu diyebilirim. Yumuşacık ve çok lezizdi. Bir de yanında gerçek bir tarator sos olsaydı mükemmel olurdu.
Ana yemek olarak bir porsiyon istavrit tavayı paylaştık. Balık çok taze ve lezzetliydi. Bunların yanında bir 35’lik rakı tükettik. Hem meyve tabağı hem de tatlı istedik. Meyve tabağında altı çeşit meyve vardı. Tatlı olarak dondurmalı irmik helvası yedik. Şeker kıvamı ve portakal dokunuşuyla harika bir tatlı olmuştu.
Mekân dört sıra paralel dizilmiş masalardan oluşuyor. Katlanır çatı ve açılıp kapanır pencereler ile kaplı. İç alanın kapasitesi 150 kişiye yakın. Burada olumsuz bulduğum tek nokta bazı müşterilerin sigara içmesiydi. #KanGurular Erşen T.
The main deficiency in Karaköy for me in respect of restaurant was not being a modern, tidy fish restaurant. The venues located under the Galata Bridge are worthless, similar to each other. Other venues are too shabby. The venue called Bi Balık Karaköy that I discovered on the mid of February has become the exact place removing this deficiency. Its location is near Thursday Market close to Haliç Metro Station. It opened before 3.5 years ago. It is located next to green areas and newly arranged walking roads at the shore of Haliç.
When we went to for dinner on 14th February evening, the venue was almost full. I am not sure it is due to the importance of the day or not. We started the dinner with six kinds of mezes. Crete paste, atom, mashed broad beans (fava), thick yoghurt with garlic (haydari), a salad from roasted eggplants (köpoğlu) and marine seabass. An olive paste thinned with olive oil is coming as offering. I especially liked fava, haydari and köpoğlu. Their taste and textures were in moderation. They could prefer a saltier chees for Crete paste (35₺). Even so it was also nice. Adding currant was a different touch. Mashed broad beans was sloppier than the ones I used to. The hot level of the atom was not extreme. There was mustard addition in marine seabass (45₺). The flesh of the fish was a bit harder than I had eaten before. We ate the mezes with toasted bread. We wanted a salad and grilled calamary (95₺) for sharing. Salad was successful with its fresh ingredients. There were six rings as portion but they were thick cut. That’s why I can say that it was double size than the ones served in many places. It was very soft and tasty. If there was a real nut and garlic sauce, it would be perfect.
We shared one portion fried horse-mackerel as main dish. The fish was very fresh and yummy. We finished a 35 cl rakı. We wanted both fruit plate and dessert. There were six kinds of fruits in the fruit plate. We ate semolina halva as dessert with ice cream. It became a wonderful dessert with its temper of sugar and orange touch.
The venue consist four columns tables arranged parallel. It is covered with folding casement and protecting roof. The capacity of inner area is approximately 150 people. The only negative point is some customers were smoking inside. #KanGurular
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erşen T. | 8 | 9 | 9 | 8 | 8.5 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
İletişim/Ulaşım
Adres: Azapkapı Mah. Yemeniciler Cd. No:57/1 Beyoğlu/İstanbul
Telefon: +90537 207 28 21