Akın Balığa dört yıl kadar önce akşam yemeği için gitmiştim. O zamanlar daha salaş ve daha ufak bir yerdi. Bu gidişimde salaşlığının genel olarak...
Le Cordon Bleu (LCB) çay saati sohbetleri kapsamında mekâna gittim. Dokuz ay kadar önce Akatlar'ın ara sokakların birinde açılan mekân gözlerden uzak.
Tilos seyahatim sırasında öğle yemeği için iki kez bu lokantaya geldim. Mavi beyaz ağırlıklı bir dekorasyonu var. Livadia’da sahil kıyısında sıralanmış tavernalardan biri.
Bu yaz için hangi Yunan adasını seçeceğim konusunda biraz araştırma yaptım ve sonunda hakkında pek kimsenin bilmediği Tilos adasında karar kıldım.
Özellikle iftar için bu tarz lüks mekanlarda yemeğe karşıyım. Normalde yiyebileceğiniz miktar oruçluyken azalıyor çünkü. Zomato’nun yarışmasını kazanmam nedeniyle böyle lüks bir mekanda iftar deneyimi şansım oldu.
Kuzey Ege tarafları ülkemizde zeytinyağı denince akla ilk gelen yerlerden. Bölgede zeytin ve zeytinyağı üretimi ile ilgilenen pek çok işletme var.
Ayvansaray’ın ara sokaklarının birinde karşınıza çıkan henüz 2 aylık bir mekan Zeytin Ağacı. Sahipleri Nevin - Cem çifti. 150 yıllık izbe bir binayı satın alıp şimdiki haline büyük bir emekle dönüştürmüşler.
Karaköy'de son zamanlarda yeni köfteciler açılmaya başladı. Bu akımın son üyesi Arif Bey Köfte oldu. Karaköy'ün yenilerinden minimal bir köfteci.
Antalya denilince akla genelde deniz kum güneş üçlüsü gelir. Ülkemizin deniz turizmi açısından ilk akla gelen yerlerinden olan Antalya’da bu klasiğin dışında bir şeyler yapmak isterseniz bunun için de bazı farklı seçenekler var.
Karaköy’de eskiden metruk bir binanın yerine iki katlı, yüksek tavanlı, dikkat çekici bir kahve mekânı açıldı: Books&Coffee.