2012'den beri İtalyan mutfağı temsilcisi olan mekana gelen davet üzerine ilk kez gittim. Sahil yolundan ve sokağın biraz iç tarafında kalan mekan ilk anda gözünüzden kaçabilir. Görünmek gibi bir kaygıları yok. Mekanda kaldığım süre boyunca belli bir müdavim kitlesi edinmiş olduğunu farkettim. Benim ışığım anlamına gelen ismi, hatırı sayılır müşteriyi kendine çekmeyi başarmış. Hem iç, hem de açılabilen tavanlı dış alana sahip mekan, gemi teması kullanılarak dekore edilmiş. İç alanda bar kısmı göz alıcı. Bir de yuvarlak, kırmızı koltuklu köşe cazip duruyor. Bir duvara asılı lombozdaki canlı deniz görüntüsü ise çok yakışmış.
Yemek öncesi bir kadeh chianti ile kendimi mekanla bütünleştirdim. Ardından kendimizi servis elemanlarının eline bıraktık. Zeytin, ekmek, grissini girişinden sonra tadıma patates püresi üstünde ahtapot ile başladık. Ahtapotu güzel pişirmişlerdi. Dokusu ve kıvamı yerindeydi. Rahatlıkla tercih edilebilecek bir başlangıç. Sunumu şık. Ardından gelen parmesanlı enginar salatası, diri, hafif ve lezzetli bir seçenekti. Parmesan dilimli ızgara kuşkonmaz ise sade ama başarılı bir lezzet olmuştu. Sahanda sunulan porcini mantarları biraz fazla yağlı olsa da lezzeti harikaydı. Tadımın en beğendiğim yemeği diyebileceğim normalde menüde bulunmayan, gününe göre değişen, şefin yaptığı spesiyal oldu. Yemeğin belirli bir adı yoktu. Karides harcıyla doldurulmuş raviolilere kum midyeleri eşlik ediyordu. Bunlar ise sarımsaklı bir suyun içinde birlikteydiler. Servis sonrası suyunu içmeniz için tabağı masada bırakıyorlar. Esas lezzet o suyun kendisi. Ardından gelen ısırgan soslu makarna, daha yavan bulduğum bir lezzet oldu. Yine de farklı bir lezzet isteyenler deneyebilir. Buğulama tarzında kereviz, havuç, patates katkılı suyun içinde sunulan levrek, oldukça sade bir lezzetti ama balık severler için tavsiye ederim. Ardından yine menü dışından beğendi eşliğinde küşleme getirdiler. Etin sululuğu ve lezzeti yerindeydi. Artık doyduk diyemeden dört peynirli pizzamız görünüverdi. Bir İtalyan lokantası için başarılıydı. Malzeme bütünlüğü güzeldi. Final yemeğimiz ise parmesan tekerinde karıştırılıp hazırlanan risotto oldu. Şahsen zaten çok sevdiğim bir yemek değildir. Mantarlısı daha güzel olabilirdi. Belki şampanyası fazla kaçtığı için pek beğenmedim. Onun dışında genel olarak yediklerimden memnun kaldım.
Tatlı servisi öncesi birer kaşık limonlu sorbe ile ağzımızı ferahlattık. Tatlılara gelince rokoko benzeri bir tatlı, profiterol, tiramisu, frambuazlı panna cotta ve napolyon adını verdikleri çilek ve krema eşliğinde milföy parçaları olmak üzere beş çeşidin tadına baktık. Sadece profiterolü biraz zayıf buldum. Diğerlerini beğendim. Özellikle rokokoya bayıldım. Kapanışı espresso ve kendi yapımları limoncello ile yaptık. Mekan, ambiyansı ile samimi ortamını size hissettiriyor. Fiyatlar ucuz değil ama istenen paranın da hakkı verilmiş. Özel günleriniz için de tercih edebileceğiniz bir mekan. #KanGurular Erşen T.
I have visited the venue which has been the representative of Italian culinary since 2012 by the invitation the first time. The venue is located in the parallel street of coast road and inside the street. It can be missed from your eyes. There is no worry to seen. I realized that they have gained a regular community during my visit. The name of it meaning my light managed to attract a certain customer profile. There is both inside and outside area with portable ceiling. It has been decorated by using ship theme. The bar section was alluring in the inside area. The corner with the red sofa was also attractive. The real sea vision inside the hanging porthole on a wall was very chic.
I unified myself with the venue before dinner by drinking a glass of Chianti. Then we left ourselves to the hands of waiters. We started to tasting with octopus on the bed of mashed potato after olive, bread, grissini antre. Octopus was cooked nicely. Its texture and consistency was good. It is a preferable starter. Artichoke salad with parmesan cheese was a lively, light and delicious option. Grilled asparagus with parmesan slices was a plain but successful option. Porchini mushrooms serving in a pan were wonderful although they were too oily. The most delicious food of the tasting became the chef's special, not written on the menu. It changes according to day. It was not a obvious name of it. Ravioli filling with shrimps were together with vongoles in a garlic, juicy sauce. They were leaving the plate after serving to has been drunk. The real taste is the that sauce. After that they served pasta with stinger sauce. It was a barren taste for me. If you want to try a different taste you can try it. Steamed seabass was a plain taste served with carrot, potato, celery but I advise it for fish lovers. Then they served lamb back with eggplant again except from menu. The taste and juiceness of the meat was good. Quattro formaggi pizza was successful for an Italian restaurant. The entirety of ingredients was nice. Our final food became risotto prepared in a parmesan wheel. Personally I do not like this food. Maybe the one with mushroom could be better. Maybe I did not like because of its champagne was too much. Except that I generally liked the foods which I tasted.
We tasted a spoon of sorbe with lemon before desserts. We tasted profiterole, rococo cake, tiramisu, panna cotta with raspberry, napolyon (mille feuille pieces with strawberry and cream). I only found the profiterole weak. I liked the other kinds. I loved the rococo cake. We made the final with espresso and limoncello made by them. The venue feel its sincerity with its ambiance. The prices were not cheap but it deserves these prices. You can also prefer here for your special days. #KanGurular
Yaklaşık beş yıl önce açılmasına rağmen La Mia Luce’yi keşfim yakın zaman önce oldu. Son sözümü baştan söylemek gerekirse daha önce neden keşfedemediğime üzüldüğüm bir yer oldu La Mia Luce. Sade ama kaliteli bir iç dekorasyonu var. Gemiyi andıran bir konsepte sahip. Duvardaki canlı deniz görüntüsü hoş bir hareket katmış ortama.
İsim olarak benim ışığımsın manasına gelen restorantta ziyafetimize Polpo in Guazetto yani ahtapot güveç ile başladık. Patates püresi yatağında geliyor. Sunumu göze hitap ediyor, ahtapot lokum gibiydi. Portakal suyunda marine edilmiş parmesanlı enginar salatası, normalde tercih etmeyeceğim bir salata fakat beklemediğim ölçüde lezzetliydi. Yine pek tarzım olmasa da parmesan ve tereyağı ile sunulan taze kuşkonmaz et ve balık yanında oldukça iyi bir eşlikçi oldu. Şansımıza gittiğimiz gün porçini mantarı vardı. Paylaşımlık söylenebilir, biraz ağır olduğu konusunda uyarmalıyım. Menüde olmayan yemekler hakkında servis personelinden bilgi alabilirsiniz. Her gün değişen şef spesiyalleri oluyor. Bunlardan biri kum midyeli, karidesli ravioli. Çok lezzetliydi, yedikten sonra kalan soslu suyunu bile kaşık kaşık yedik. Levrek buğulama da güzeldi ama -eti balığa tercih ettiğimden olsa gerek- burada tercih edeceğim bir yemek değil. İtalyan restorantı klasiği dört peynirli pizza bayağı başarılıydı. Menüdeki pizzalardan gönül rahatlığı ile sipariş verebilirsiniz. Görsel bir şovla gözümüzün önünde hazırlanan dev parmesan tekerinde şampanya soslu risotto, güzel bir final oldu. Belirtmeden geçmeyeyim geniş bir şarap kavı ve içki çeşitlerini bulabileceğiniz güzel bir bara sahip.
Tatlılara geçmeden damak tazeleyici limonlu sorbe servis edildi. Tiramisu, volcano, panna cotta, Napolyon, profiterol arasından beni en çok cezbeden çilekli milföyleri ile Napolyon ve panna cotta oldu. Espresso ve limoncello ile İtalyan mutfağını hatmetmiş olduk.
Bir dipnot vermek gerekirse; La Mia Luce 2016’da İtalyan hükümeti tarafından “Ospitalia İtaliana” ödülüne layık görülmüş İstanbul’da İtalyan mutfağının en iyi iki temsilcisinden biri olmuş. Aile, iş, özel gün ve kutlama yemekleriniz için listelerinizin ilk sıralarına yazmanızı tavsiye ederim. #KanGurular Erdi K.
2012 yılından beri Suadiye’nin sahil tarafında faaliyet gösteren La Mia Luce, İtalyan mutfağıyla öne çıkmış bir işletme. İç dekor, gemi teması, bar ve şarap bölümünün göz alacığıyla öne çıkıyor.
Patates püresi üzeri ahtapot güveç ile başladığımız yemeğe, portakal suyunda marine edilmiş parmesanlı enginar salatası ile devam ediyoruz. Ahtapotun marinasyon ve yumuşaklığı ile güzel bir başlangıç yapıyoruz. Enginar salatası her zaman karşımıza çıkmayan bir lezzet, keşke birçok işletmenin mutfağında daha çok yer alsa. Peşinden başlangıç olarak seçebileceğiniz parmesan ve kuşkonmaz ile yapılmış bir tabağı tadıyoruz. Kuşkonmazın da, kesinlikle menülerde ve mutfaklarımızda daha çok yer alması lazım. Özellikle bu tabağı, et yemeği seçimlerinizde tercih edebilirsiniz.
Menü dışı her zaman olmayan ara sıcak porçini mantarı ile devam ediyoruz. Fakat porçininin tam Türk usulü tereyağlı servis edilmesi, tadını biraz ağırlaştırmış. İtalyan mutfağı, bu tarz yiyeceklerin üzerine taze zeytinyağı ile lezzetlendirilerek servis edilmesi gereken mutfak. Sanıyorum mekan, mantarı Türk mutfağı ile özdeşleşsin diye bu şekilde yapmışlar.
Sonrasında kum midyeli, karidesli ravioli servis ediliyor. Yine menü dışı servis edilen ravioli, oldukça lezzetli bir yemek. Özellikle suyuna geçmiş sarımsak tadıyla, mekandaki favori lezzetim oluyor. Sırasıyla ısırgan soslu makarna, patates havuç ve kereviz ile yapılmış levrek buğulamayı deneme şansımız oluyor. Balık sevenler için buğulama levreği önerebilirim. Ama balık sevmiyorsanız, yine tadını deneme şansımızın olduğu ve balığa göre daha başarılı bulduğum beğendili küşlemeyi öneririm.
Peşi sıra, İtalyan restoranların vazgeçilmezi dört peynirli pizzanın yapılışını izlemek için mutfağa gidiyoruz. Pizza hamurunun görsel bir şovla gözümüzün önünde açılışını ve pişmesi izledikten sonra, pizzayı tatma imkânımız oluyor. Lezzeti ile tam bir İtalyan klasiği.
Pizza sonrası görsel şov devam ediyor ve dev parmesan tekerinde şampanya soslu risotto yeme şansımız oluyor. Son pişme evresi ve servisini görsel şovla taçlandırdıkları risottoyu, şampanyanın baskın olmasından dolayı çok beğenmiyorum.
Tatlı olarak, limonlu sorbe, tiramisu, volcano, panna cotta, napolyon, çilekli milföy, profiterol deneme şansımız oluyor. İçlerinden panna cotta ve çilekli milföy favorim oluyor.
Tüm bu lezzetlerin hazzımını kolaylaştırmak için, İtalya’da yemek sonrası bir klasik olan espresso ve limoncello alıyoruz.
La Mia Luce, gerçek coğrafik lezzetler ve İtalyan menüsüyle, 2016’da İtalya Ticaret Odası tarafından “Ospitalia İtaliana” ödülüne layık görülmüş. Yani İstanbul’da İtalyan mutfağının en iyi iki temsilcisinden biri olmuş. Kendilerini bir kez daha tebrik ederim.
Mekan, aile, iş ve özel gün yemekleriniz için tercih edebileceğiniz bir işletme. Fiyatlar ortalamanın üstü olmakla beraber, İtalyan lezzetleri konusundaki başarılarından dolayı önerilir. #KanGurular Alp Mete E.
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erşen T. | 8 | 9 | 8 | 7 | 8 |
Erdi K. | 8 | 8 | 9 | 8 | 8.25 |
KanGurular SONUÇ | 8 | 8.5 | 8.5 | 7.5 | 8.13 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
İletişim/Ulaşım
Adres: Suadiye Mahallesi, Bağdat Caddesi, Plaj Yolu Sokak, B Blok, No 18, Kadıköy, İstanbul
Telefon: +90216 464 17 77