İstanbul’da hem özgün hem de eski bir lokanta bulmak kolay iş değil. Çoğu mekânın ancak birkaç ay dayanabildiği ticari hayata Mutfak Dili 22 yıldır devam ediyor. Perşembe Pazarı’nın gözden uzak bir ara sokağında bulunan ancak müdavimleri tarafından bilinen ve sadece öğlen vakti servis yapan bir esnaf lokantası burası. Aslında esnaf yerine butik tabiri daha uygun buraya. Klasik esnaf lokantaları kadar yoğun olmuyor. Çok fazla yemek çeşidi çıkmıyor. Yemeklerin çoğu gün içinde tükeniyor zaten. Siparişiniz mutfaktan doğrudan tabağınıza geliyor. Evinizdeki gibi. Bazı yemeklerde az veya tam porsiyon uygulaması var. Yemekler gerçekten anne eliyle ve farklı bir dille hazırlanıyor. Mesela mercimek çorbası un eklenmeden ve süzülerek hazırlanıyor. Önceden haber verilirse sabahları veya akşamları sınırlı sayıda kişiye de hizmet veriyorlar.
Mekânın özgünlüğü daha bulunduğu binadan başlıyor. 700 yıldan önce inşa edilen, tarihi Ceneviz surlarının bir parçası olan, kalın duvarlı, iki katlı bir binada hizmet veriyorlar. Duvarların kalınlığından ötürü bazı noktalarda cep telefonları çekmeyebiliyor. Duvarlar ağırlıklı olarak buraya gelen misafirlerin fotoğraflarıyla kaplanmış. İkinci katta şömine var. Kış aylarında yanarken denk gelirseniz, ateş çıtırtıları eşliğinde keyifli bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Noel zamanı ise ışıklı küçük bir çam ağacına rastlamanız da olası. Turistler tarafından da tanınan bir mekân. Mavi renge boyanmış kemerli kapısıyla hemen dikkat çekiyor. Duvarlar buraya gelen müşterilerin fotoğraflarıyla kaplı.
Her gün 11.00 civarında internet sitelerinde günün menüsü yayınlanıyor. Kullanılan malzemelerin nereden sağlandığı ve hangi markaları tercih ettiklerini de yazmışlar. Bu anlamda şeffaflar yani. Açık mutfak yaklaşımının bir başka yorumu diyebilirim.
Mekânı Levon ve Hayguhi Dallaryan çifti işletiyor. Zaman zaman oğulları Sezar da yardım ediyor. Mutfakla Hayguhi Hanım ilgilenirken Levon Bey siparişleri alıyor ve kasada duruyor. Eşinin mutfaktaki ustalığına güvenerek burayı açmış. Halen faaliyette olmaları haklı çıktığını gösteriyor. Bugüne kadar Arda Türkmen, Mehmet Yaşin, Anthony Bourdain, Artun Ünsal gibi gastronomi alanında pek çok isim tarafından ziyaret edilmişler. Sayısız dergi ve makalede yer almışlar. Literatüre uzun zaman önce girmiş bir yer burası.
Yemeklerde mevsimsel malzeme kullanılmasına dikkat ediyorlar. Hazır pek fazla ürün yok. Patates kızartması elde kesim hazırlanıyor. Mesela masada cam şişede duran limon sularını ilk gördüğümde hazır sanmış ve limon istemiştim. Oysa o sular her gün gerçek limondan sıkılarak hazırlanıyormuş. Menüde zeytinyağlı enginarı sık rastlıyorsunuz ama sadece mevsiminde. Kartlaşmaya başlayınca enginar yapmıyorlar. Yemeklere ve tatlılarda estetik bir sunum söz konusu. Örneğin fırın köfte kare şeklinde, üstünde kaşar ve ıspanak karışımı ile sunuluyor. Bazen patlıcan eşliğinde şişe diziliyor bazen de üstüne susam serpilmiş şekilde geliyor önünüze. Tatlı çeşitlerini özellikle seviyorum. Her biri farklı ve lezzetli hazırlanıyor. Haliyle talep de çok oluyor. Buraya geldiğinizde özellikle tatlı yemek istiyorsanız sipariş verirken ayırtmanızda fayda var. 22 yıldır aynı şekilde çalışan mekân, lezzet ve kaliteye öncelik veriyor.
Özetle burası benim için İstanbul’da türünün tek örneği olan bir yer. Hayguhi Hanım’dan sonra da devam etme ihtimali oldukça zayıf. Henüz hala faaliyette iken gelmenizde fayda var. Lezzetin, hizmetin ve samimiyetin nasıl olduğunu bir de burada görün. #KanGurular Erşen T.
It is not easy to find a both original and old restaurant in İstanbul. While most of the venues could stand on along only a few months to commercial life, Mutfak Dili has continue for 22 years. It is an artisan restaurant located in a remote street of Perşembe Pazarı, knowing only by its regulars and giving service only for lunch. Actually, the term of boutique is more appropriate for here. It is as dense as classic artisan restaurants. There is not many kinds of foods. Most of the foods are consuming during same day. Your order directly comes to your plate from the kitchen like as your home. Some foods are giving as full or half portion. Foods prepared by mother’s hand and a different style. For instance, lentil soup is cooking without adding flour and strained. If you inform before coming, they also give service for a limited number of people for breakfast and dinner.
The originality of the venue starts its location. They are giving service in a two-storey building with thick walls, a piece of historical Genoese walls built more than 700 years ago. GSMs have no signals in some parts of the building because of the thickness of the walls. Walls mainly covered with the photos of customers visiting here. There is a fireplace on the second floor. If you coincide with it in summer time, you can have a joyful lunch in company with fire crackles. It is also possible to see a decorated small pine tree on Christmas time. Here is also known buy tourists. It draws attention with its blue painted, arched door.
They announce their Daily menu at about 11.00 A.M. on every day on their web page. I can say another comment of open kitchen approach. They also write the roots of the ingredients and the brand they prefer. Therefore, they are transparent on this point.
Couple of Levon and Hayguhi Dallaryan manage the venue. Sometimes their son called Sezar also helps them. While Hayguhi Hanım is responsible for the kitchen; Levon Bey take orders and stand on the cashier. He has opened here by counting on her gift. So many gastronomic celebrity like Arda Türkmen, Mehmet Yaşin, Anthony Bourdain, Artun Ünsal have visited here until now. They have taken place in many magazines and newspapers. It is place that taking part in literature for a long time ago.
They care about using seasonal ingredients in foods. There is not many industrial product. French fry is prepared as hand cut. For example, when I saw firstly the lemon juices in the glass bottle I thought that was industrial and I demanded lemon. Actually, these juices preparing as daily by squeezing real lemon.
You often olive oil artichoke in menu but only in its season. When it becomes tough, they do not make artichoke. There is an aesthetic presentation in foods and desserts. For instance, baked meatball are serving in square shaped, mixture of spinach and kashar. Sometimes serving on skewer with aubergine or coming to your table sprinkled sesame. I especially like dessert kinds. Each of them is prepared with care and tasty. Naturally, they have a high demand. If you want to eat dessert, it could be better for reserving them when you giving order. This venue, working in same style for 22 years, gives privilege to the quality and taste.
To sum up, it is a unique place in İstanbul for me. It is a weak possibility to continue after Hayguhi Hanım. It will be useful when it still works. See the sincerity, taste and service also in here #KanGurular
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erşen T. | 9 | 8 | 8 | 8 | 8.25 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
İletişim/Ulaşım
Adres: Arap Cami Mahallesi Tersane Caddesi Ziyalı Sokak No:8, Beyoğlu / İstanbul
Telefon: +90212 2541154