9.3.16 akşamı Konuşankalemm aracılığı ile KanGurudaşlarım ile bu mekana konuk olduk. Menüden oldukça fazla çeşidi azar azar tattık. Mekanın şefi Erkan Yüksel menüyle ilgili detaylı açıklamalarda bulundu. Önden soğuk mezelerden bazılarının tadına baktık. Bunlar arasında en dikkat çekeni biber reçeliydi. Meksika biberinin karamelize soğan ve şeker eklenmesiyle ortaya çıkan bu lezzet hafif acılı tadıyla güzel bir iştah açıcı olmuştu. Soğuk deniz mahsulleri tabağı sakızlı ahtapot, levrek marine ve somon gravlaks tan oluşuyordu. Ahtapot ve levreği beğendim ama somon, carpaccio tarzı doğrandığı için bana biraz zayıf geldi. Önceden yediğim bunun oldukça kalın bir versiyonuydu. Yine pancarlıydı ama daha dişe dokunur olduğu için o versiyon daha hoşuma gitmişti. Detoks salata ise için de kaju fıstığı ve elma da bulunan oldukça hafif ve lezzetli bir salata olmuştu. Lorlu armutlu çıtır pizza ise adının hakkını veren incelikteydi ve armut ile lor uyumlu olmuştu. Limonlu tavuk yanında pırasa garnisiyle sunuldu ama tavuk ile limonun birlikteliğini hiç beğenmedim. Tadıp bıraktım. Menüden en hoşuma giden iki lezzet sous vide yöntemiyle ısıl işlem görmeden,sabit ısıda suda pişen kemiksiz tavuk kanatları ile oldukça zahmetli mutfak süreçlerinden geçen dana dil oldu. Her iki çeşidin de tadı çok hoşuma gitti. Deniz mahsullü siyah mürekkep balığı makarna bana biraz fazla yağlı geldi. Tadını vasat buldum. Et yemeklerinden dana kaburga ile kuzu karski kıvam olarak yumuşaktı ama etin öyle aşırı bir lezzeti yoktu. Ancak dana kaburganın pirinç yerine şehriye risotto da sunulması hoşuma gitti. Buharda lagos balığı bir diğer sağlıklı ve leziz seçenekti. Özellikle wasabili püresiyle öne çıkıyordu.
Tüm bu yazdıklarım masaya birer porsiyon olarak geldi. 10-12 farklı çeşidi tatmak adına iyiydi ama porsiyonların arttırılıp daha sınırlı çeşidin sunulması bence daha iyi olurdu. Erkan Bey kokteyllerin de tadına bakabilmemiz için tatlı olayına derinlemesine girmedi. Yemeğin ardından Hüseyin Ziya Bey'in hazırlamış olduğu 5-6 çeşit kokteyli tattık. Bunlar özellikle sunumlarıyla çok dikkat çekiciydi. Mykonos bol salatalık içeren, hafif ve detoks içeceğini andıran bir kokteyldi. Ardından tattığımız Absolut vodkalı kokteyli çok hoş bir aromaya sahip şarap bazlı bir kokteyldi. Favorim bu oldu. Sweet Dream donmuş sarı biber kadehinde (içimi kolay ve tatlı bir aroması vardı). Hot Fewer ise kırmızı biber kadehinde sunuldu. Adı gibi yakıcıydı. Donmuş patlıcan kadehinde servis edilen adını hatırlayamadığım kokteylden sonra ise beyaz çikolatadan büyük bir kasenin içinde kahlua, baileys süt ve çikolata sos içeren bir kokteyl geldi. Gerçi buna kokteyl demek ne kadar mümkün bilemedim? Görünüşü ve içindeki bağımlılık yaratıcı sıvı çok farklıydı.
Mekan kendi yaptığı foccacia tarzı ekmekleri, ferah ortamı, geniş aralıklı masaları ile dikkat çekiyor. Menü fiyatları bulunduğu muhite göre uygun sayılabilir. Hatta kokteyl fiyatları, Karaköy'e kıyasla daha ucuz. Erkan Bey, eğitmen şef geçmişi olan biri olduğu için mutfakta yaratıcı ve cesur denemeler yapmaktan vazgeçmiyor. Bu durum, menüyü dinamik tutacak bir faktör. Erkan Bey'e, bizi ağırlayan mekan ekibine ve Serkan Bey'e de teşekkür ediyorum. #KanGurular Erşen T.
We visited this venue on the evening of 9.3.16 with the invitation of Konuşankalemm. We tasted a lot of kinds from menu as small portions. The chef of the venue Erkan Yüksel gave detailed explanations about menu. We tasted some of cold mezes. The most salient of them was pepper jam. This taste making adding caramelized onion and sugar to Mexican pepper. It became a nice appetizer with its light hot taste. Cold sea food plate was consisting from octopus with mastic, marinated sea bass and salmon gravlax. I liked the sea bass and octopus but salmon was chopped Carpaccio style so I found it more weak. I tasted before more thick version of it in another place. It was also with red beet but it was more raw so I liked much that version than it. There was cashew nut and apple inside of Detox salad. It was a nice and light salad. Crispy pizza with curd cheese and pear was so thin and the cheese became matching with the pear. Chicken with lemon was served with leek garniture but I did not like the coupling of lemon and chicken. I liked mostly two kinds from the menu became chicken wings cooking in a stable heated water, without using heat treating using sous vide method and calf's tongue exposing rough kitchen processes. I loved both of two kinds. The pasta with black ink and sea food was too oily. Its taste was average. Spareribs and lamb karski were soft in respect of consistency but their taste was not so delicious. I liked that the ribs was served with risotto instead of rice. Steamed grouper was another healthy and delicious kind. It came to the forefront with its puree with wasabi.
It was good to taste 10-12 different kinds but it would be better more limited kinds as bigger portions. We tasted 5-6 kinds cocktails prepared by barman Hüseyin Ziya after dinner. There were very charming with their presentations. Mykonos was a light cocktail, consisting ample cucumber and looking like to detox beverage. The next cocktail called Sandalyee wine had a very nice taste. It was a wine based cocktail. My favourite one became this. Sweet Dream was served frozen yellow pepper glass. It was easy to drink and sweet. Hot fewer was served in red pepper glass. It was hot like its name. There was another cocktail serving with frozen aubergine glass but I forgot its name. Finally we tasted a cocktail serving in a white chocolate bowl. The bowl was full of kahlua, milk, baileys and chocolate sauce mixture. Its appearance and the liquid of it was so different and addictive.
The venue is draw the attention with foccacia style breads made by themselves, refreshing atmosphere, spacious tables. Menu prices were affordable according to its area. Cocktail prices cheaper than Karaköy. Erkan Yüksel was a lecturer chef in the past. He do not give up creative and brave tryings in the kitchen. This is a factor to keep the menu dynamic. I thank to Erkan Bey and his crew and Serkan Bey. #KanGurular
Limonata Etiler ve Limonata Bağdat Caddesi’nin yatırımcısı Kösem Group, yeni markası Sandalyee Brasserie & Fine Cuisine ile yemeğe kimlik kazandırma misyonuyla faaliyet gösteriyor. Edip Kösem tarafından 1987 yılında kurulan Kösem Group aynı anda Etiler, Bağdat Caddesi ve Ortaköy’e açtığı 3 şubesiyle sektöre hızlı bir giriş yapan Sandalyee Brasserie & Fine Cuisine’in ve Kösem Group’un marka yönetimini ve kurumsal iletişim çalışmalarını, Markasanat Marka Yönetimi & Kurumsal Danışmanlık Şirketi üstlenmiş. Ünlü Mimar Ali Türker tarafından tasarlanan ve mutfağının Bolu Mengenli ünlü Şef Erkan Yeşil’e emanet edilen mekan, İstanbulluları gerçek brasserie kültürüyle tanıştırmayı hedefliyor.
Yemekleriyle olduğu kadar mavi ve gri ve ahşap tonlarıyla oluşturulan dekorasyonuyla da özellikle gençlerin ilgisini çeken bir mekan olmuş. Profesyonel ve işini aşkla yapan mutfak ekibi var. Menüsündeki zenginliğin içinde tercih yapmakta zorlanabilirsiniz, günün yorgunluğunu atmak ve enerji kazanmak için mekanın bu rahat atmosferi yeterli bence. Ayrıca her sayıdan kalabalık gruplar için açık ve kapalı bölümleri, masa düzeni, rahat sandalyeleri mevcut.
Yeni menü tadımı için bulunduğumuz Sandalyee'de ilk önce zeytinyağlılarla başladık. Pastırmalı humus, pırasa, barbunya, kinoa salatası ve taze fasulye, hafif ve lezzetli başlangıçlardı. Lorlu ve armutlu çıtır lahmacun kıvamında ve değişik bir tattı. Daha sonrasında kemiksiz tavuk kanatları, acılı karides, deniz börülceli levrek marina salatası denedik. Levrek marina her zamanki gibi iyi bir salata alternatifiydi. Acılı karides hafif acılı tadıyla son zamanların en gözde giriş aperatiflerinden, hiç soğutmadan yemek lazım biz biraz fotoğraf çekmek için soğutmuş olduk. Detoks salatası içinde kaju fıstığıyla ilk kez gördüğüm bir çeşitti.
Daha sonrasında damla sakızlı ahtapot carpaccio salatası denedik. Damla sakızı tadını alamadık ama görseli güzel bir sunumdu. Izgara dana dil ve ev yapımı turşusuyla sunuldu. Izgara dana dilin yavan tadını, turşunun asiditesiyle dengelemişler.
Trio burger ve steak burger çeşitlerinin yanında getirilen patatesler trüf ve parmesanla tatladırılmış keyifli bir çıtır olmuş. Özellikle steak burgerin yanında getirilen patatesler hazır değildi kalın el kesimiydi. Burgerlerin et kalınlıkları yetersizdi, bir de içindeki salata sanırım kırmızı lahanaydı pek yakıştıramadım.
Deniz mahsullü siyah mürekkep balığı spagetti hem sunumu hem de lezzeti çok başarılıydı. Poşe Somon için ayrı bir parantez açmak isterim. 65 °C derecede pişen somon kendi suyunu kaybetmeden mükemmel lezzette pişirilmiş. Altında tereyağlı arpa şehriye ve yeşil mercimekli risotto yatağı, somonun üstünde de semiz otu kırmızı lahana ile mükemmel uyumlu bir tat olmuş. Arpa şehriyeyi alakasız bulanlar olabilir. Şef Erkan Yeşil'in tercihidir, daha farklı da deneyebilirler.
Dana kaburga havuç püresi ve yine arpa şehriye risotto ile sunuldu. Dana kaburgaya havucun tatlılığı geçmişti gayet iyi pişmiş lokum gibi kıvamıyla güzeldi. Ben tatlı bir lezzeti olması dışında kıvamını beğendim.
En son tatlı vuruşu da Passion fruit puding ile yaptık. İçinde çarkıfelek meyvesi ve mango vardı, üstünde de toz çikolata. Tek kelimeyle damağınızda bu 3-4 ayrı tadı birden alıyorsunuz ve mükemmel uyumlu tadıyla yemeği sonlandırıyorsunuz.
Sandalyee için bir iki detay gözüme takıldı. Dekorasyonu ve sandalyeleri çok başarılı ismine yakışır, mutfak ekibi çok profesyonel, servis çok hızlı (Bu denediğimiz 14 çeşit lezzeti 13 kişilik misafir grubuna 1,5 saat içinde sundular). Özel ekmekleri var özellikle ekşi mayalı ekmekleri kendileri yapıyor, harikulade. Tatlı menüsü mevsime göre değişiyor ve vitrinden görerek seçiyorsunuz. #KanGurular Fuat Ş.
Kösem Group, the investor of Limonata Etiler and Bagdat Avenue branches, is operating its new brand: Sandalyee Brasserie & Fine Cuisine with the mission of create identity for the food. Markasanat Brand Management & corporate consultancy company undertook the brand management and corporate communication works of Kösem group established by Edip Kösem in 1987. The venue has designed by architect Ali Türker and Chef Erkan Yeşil from Mengen, Bolu is responsible for its kitchen. The venue is aiming to meet the people of Istanbul real brasserie culture.
The venue became striking especially for young people with its blue, grey and wooden decoration except its food kinds. It has a professional kitchen team and they love their works. It is hard to make a choice from such a rich menu. According to me this relax atmosphere of the venue is adequate to let off steam of the day and gain energy. Besides, it has open and closed parts for crowded groups, comfortable chairs, table setting. Our new menu tasting started with olive oil kinds. Leek, kidney beans, fresh beans, kinoa salad and houmous with pastrami were light and delicious as starters. Crispy pizza with whey cheese and pear was a different taste but successful in respect of texture. Then, we tried boneless chicken wings, hot shrimp, marinated sea bass salad with sea beans. It was a good salad choice as usual. Hot shrimp is one of the favourite apperatives of nowadays with its light spicy taste. Detox salad was a first for me with added cashew. Later we tried octopus carpaccio salad with mastic. We could not take the mastic taste but it was successful in respect of visuality. Grilled calf's tongue served with homemade pickle. The plain taste of the tongue was balanced with the acidity of pickle. The fries aromated with parmesan and truffle became a enjoyable snack and served with trio and steak burger kinds. Especially fries served with steak burger was thick and hand cutting. The thickness of the patties was inadequate and the red cabbage inside of the burger was inconsistent.
Black squid spaghetti with sea food was very successful in respect of its visuality and presentation. I want to say something as an aside about poached salmon. It was cooked perfectly at 65 °C without lose its juice. Salmon was above orzo (barley) risotto bed with buttered and lentil. There were purslane and red cabbage on salmon and well-matched with orzo risotto.
Beef rib was also served with orzo risotto and mashed carrot. The sweetness of carrot penetrated to the rib. Its texture was very soft and cooked well-done. Except it had a sweet taste I liked its texture.
We made the final impact with passion fruit pudding dessert. It consisted passion fruit and mango. Chocolate powder was on top of it. You can feel these 3-4 different tastes in your palate and finish your meal with its perfect matching taste.
Some details caught my eye related with Sandalyee. Its decoration and chairs were very successful, worthy of the name. Kitchen team was very professional. Service was extremely fast ( they served 14 kinds of food to 13 people in 1,5 hour). They were making own breads. Especially, sourdough breads were perfect. Dessert menu was seasonal and you can choose your dessert from showcase fridge by seeing. #KanGurular
Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde eski Limonata’nın yerine açılmış Sandalyee Brasserie. Mutfak MSA geçmişi olan şef Erkan Yeşil’e emanet (Head Chef Aykut Merd Mokatan da arkasından yetişiyor.) Bar bölümünde ise kokteyl sihirbazı Hüseyin Ziya var. Gerek yemek yemeye, gerekse iş çıkışı bir şeyler içmek için mekan biçilmiş kaftan. Dekorasyon ahşap ağırlıklı. Oturma alanı epey büyük, kapı önündeki caddeyi gören kısım sigara kullananlar için ayrılmış. En güzel yerin sigara kullanan insanlara ayrılması bence çok yanlış. Burası için özel olarak söylemiyorum, genel şikayetimdir bu.
Altı çeşit soğuk meze tabağıyla başladık. Bunların arasında akılda kalıcı olan şekerli Meksika biberi reçeliydi. Acı ve tatlının uyumu hoş damaklarda hoş bir seda bıraktı. Soğuk deniz ürünleri tabağında ahtapot carpaccio, somon gravlax, levrek marin var. Levrek marin lezzet olarak diğerlerinin önündeydi. Lorlu armutlu çıtır pizza ise hafif ve farklı oluşuyla takdirimi kazandı fakat benim damak tadıma hitap etmedi. Limonlu tavuk da tavuk sevmememden ötürü bana pek hitap etmedi ama bira ile iyi bir eşlikçi olabilir kanısındayım. Burada yediğim dana dil nefisti, tatmanızı tavsiye ederim. Bisque soslu deniz ürünlü makarna ağır yemek seven bana bile ağır geldi. Belki de öncesinde çok karıştırdığım için bu durum yaşandı. Görsel olarak epey iyi bir course ama. Erkan şef, en iyileri en sona saklamış olacak ki , son üç yemek de birbirinden güzeldi. Dana kaburga, kuzu karski ve buharda lagos balığı. Tüm yemeklere kendinden birşeyler katan inovatif şef Erkan Yeşil’in ellerine sağlık.
Yemeklerden sonra kokteyl sihirbazı Hüseyin Ziya şovu başladı. Salatalıklı kokteyl The Mykonos ile hafif bir giriş yaptık. Beyaz çikolatadan oluşmuş bir kase içinde baileys ve çikolata sos içeren kokteyl ile mest olduk. En iyisi en sonunda geldi. Patlıcanlı , kırmızı biberli ve sarı biberli kokteyller. Özellikle müthiş yakıcılığıyla biberli kokteyller muhteşemdi. Patlıcanlının adı Dark Power, kırmızı biberli Hot Fewer, sarı biberli Sweet Dream. Fiyatlar Nispetiye Caddesi'ndeki böyle bir mekan için çok uygun. Erkan şefin lezzetli yemek yorumlarını ve Hüseyin Ziya’nın şahane kokteyllerini denemek için mekanı öneririm. #KanGurular Erdi K.
Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde Nusr-et’in hemen karşısında yer alan mekan göze hoş bir şekilde dekore edilmiş. Girişte açık alanları tercih edenlerin sayısı çoğunlukta olmasına rağmen KanGurular olarak katıldığımız davette kapıdan girer girmez girişi geçtikten sonra oldukça geniş bir alana sahip olan bar bölümündeki ayrılmış masamızda yerimizi aldık. Altı çeşit soğuk meze tabağıyla yaptığımız başlangıçta Meksika biberi reçeli ekstrem bir lezzet oldu. Soğuk deniz mahsülleri tabağında damla sakızlı ahtapot capaccio, somon gravlaks ile levrek marinden ahtapot lezzet olarak en iyisiydi. Lorlu çıtır armut ismini alan tortilla ekmeği üzerine pesta sos, lor peyniri ve armut dilimlerinden oluşan seçenek ise daha çok vejeteryanlar için iyi bir seçim olabilir. Tavuk eti tercih etmememe rağmen kemiksiz tavuk kanatları adını verdikleri sunumları oldukça başarılıydı. Sous-vide isimli cihazda 65 derecede 12 saatte pişen tavuk kanatları kemiklerinden ayrılıp fritözde kızartılıyor. Sonrasında vakum poşetindeki kendi suyu sos olarak kullanılıp servis ediliyor ki bu kadar zahmetli hazırlanıştan sonra da afiyetle yemek kalıyor.
İlk kez yediğim ama oldukça başarılı bulduğum; önce haşlanıp sonrasında sebzelerle fırına verilen, ızgara sürecinden sonra kendi sosuyla servis edilen dana dil tek kelimeyle harikaydı. Limonlu tavuk diye isimlendirilen kızarmış pırasayla servis edilen türü beğenmedim. Mürekkep balığının mürekkebi katılarak hazırlanan bisque soslu spagetti ise farklı ve ekstrem bir lezzet olmuş. Fırında ağır ateşte yaklaşık altı saatte pişen dana kaburga; en altta havuç püresi, kereviz sapları, mercimek, arpa şehriyeden oluşan bir yatak üstünde şık bir şekilde servis edilmiş olup oldukça lezzetliydi. Bazalt taşından yapılan altlıkta pişirilen, kuzu sırtının üst bölümünde yer alan karski adı verilen et parçaları da kendi yaptıkları bazlama ekmeğiyle servis edilmiş olup oldukça başarılıydı. Her zaman bulamayacağınız lagos balığı ise ıspanak yaprağı üstünde buharda pişirilip; karnabahar, brokoli ve patates püresiyle güzel hazırlanmış olup hafif bir ana yemek olarak dikkatleri çekti. Mutfak şefi Erkan Bey’in bilgilendirici açıklamaları ve güzel sohbetiyle oldukça keyifli geçen gecemiz yemeklerden sonra Hüseyin Bey’in hazırlamış olduğu alkollü kokteyllerle (Mykonos, Dark Power, Hot Fever, Sweet Dream) devam etti. Ana yemekleri ve özellikle de kokteyleri için denenmeye değer bir mekan. #KanGurular Ari D.
KanGurular'ın Puanı
KanGurular | Lezzet | Servis | Atmosfer | Fiyat | SONUÇ |
---|---|---|---|---|---|
Erdi K. | 8 | 8 | 8 | 8 | 8 |
Fuat Ş. | 9 | 9 | 9 | 8 | 8.75 |
Gültekin U. | 8 | 8 | 9 | 7 | 8 |
Ari D. | 8 | 8 | 9 | 8 | 8.25 |
Murat U. | 7 | 8 | 9 | 7 | 7.75 |
Erşen T. | 7 | 8 | 9 | 8 | 8 |
Alp Mete E. | 7 | 8 | 8 | 8 | 7.75 |
KanGurular SONUÇ | 7.71 | 8.14 | 8.71 | 7.71 | 8.07 |
Notun Değerlendirmesi:
0 - 5Bizce Gitmeyin5 - 6Pişman Olabilirsiniz
6 - 7Ortalama Mekan
7 - 8Gidilebilir
8 - 9Bizce Gidilir
9 - 10Mutlaka Gidin
Foto Galeri
İletişim/Ulaşım
Adres: Etiler Mahallesi Nispetiye Caddesi No:96 Beşiktaş / İstanbul
Telefon: +90212 2650055